tarafından Admin C.tesi Nis. 18 2009, 18:30
3. Servet-i Fünun Döneminde Tiyatro
Servet-i Fünun, âdeta tiyatronun yok olduğu bir dönemdir. Buna Tazminat döne-
minde Gedikpaşa'da yapılan Osmanlı Tiyatrosunu II. Abdülhamit'in yıktırması
(1884) , sanat ve düşünce yanı ağır basan oyunların oynanmasına izin vermemesi
yol açmıştır. Tiyatro topluluklarının kimisi İstanbul dışına gitmiş, kimisi dağılmış-
tır. Sahnelerde ancak tulûat tiyatroları ve melodramlar kalabilmiştir.
Dönemin yazarları da bu yüzden tiyatro ile uğraşamamışlardır. Ancak 1908'den
sonra oyun yazmayı deneyen belli başlı sanatçılar Hüseyin Suat Yalçın (Şehbâl ya-
hut İstibdadın Son Perdesi, Kirli Çamaşırlar), Mehmet Rauf (Pençe, Cidâl), Cenap Şeha-
bettin (Yalan, Körebe), Halit Ziya Uşaklıgil (Kâbus), Ali Ekrem (Sukût, Mama Da-
dım Darılır), Safveti Ziya (Payitahtın Kapısında)'dır.
II. Abdülhamit'in baskıcıyönetimi yüzünden, bu dönemde gülmece, yergi gibi tür-
lerde eser verilmemiştir. Ancak 1908'den sonra Cenap Şehabettin, Hüseyin Suat
Yalçın, Süleyman Nazıf ve Doksan Beş'e Doğru, Rübab'ın Cevabı, Han-ıYağmaadlışi-
irleriyle Tevfik Fikret görünür.
Çok Bilen Çok Yanılır'dan
.....
İkinci Meclis
Evvelkiler-Azmi Efendi
AYŞE,
(Azmi Efendiyi görünce bağırarak) — Anne... anne... annemi iste-
rim...
YENGE,
(Ayşe'ye takarrüple) — Sus... ayıptır ayıp...
(Ayşe korkarak köşeye siner).
AZMİ EFENDİ,
(Ayşe'ye doğru gider) — Vay! nazeninim, akşam şerifler hayır ol-
sun...
YENGE,
(Azmi Efendiyi çekerek) — Namazı unutmayınız efendim...
AZMİEFENDİ.
— Hayır. Hiç unutur muyum? Fakat nazenimin bir kerecik yüzünü
göreyim de... pek iştiyakım var. (Ayşe'nin yanına oturur).
AYŞE,
bağırarak. — Anne... şimdi bağırırım ha... bu herif kim?
AZMİ EFENDİ,
(Yengeye dönerek) — Bu ne?.. Acep nazar mı değdi?..
YENGE,
(Gülerek) — Yok efendim!.. kim bilir... birdenbire sizi görünce
korktu besbelli...
AZMİ EFENDİ.
— Elmasım... canım... yavrum ne oldu sana bakayım?..
AYŞE.
— Anne... baba... çekil oradan...
AZMİ EFENDİ,
(Yengeye dönerek) — Ne idi elmasım, ismi?
YENGE,
(mütebessiname) — Kendine sorun efendim. Âdet güveyler sorar,
gelinler söyler. Tadı öyle çıkar efendim!..
AZMİ EFENDİ.
— Ha gerçek... elmasım, isminiz?
(Ayşe omuzlarını kaldırarak başını bir tarafa çevirir).
AZMİ EFENDİ.
— Adınızı soruyorum canım...
E S K İ T Ü R K E D E B İ Y A T I N D A N Y E N İ T Ü R K E D E B İ Y A T I N A G E Ç İ Ş
27
A N A D O L U Ü N İ V E R S İ T E S İ
AYŞE.
— Kokmuş Ayşe işte. Sanki adımı bilip de ne olacak...
AZMİEFENDİ.
— Estağfurullah... senden başkası halt etmiş... (Ayşe'nin duvağına el
atarak) Ayşeciğim... aç da bir kere gül cemalini...
AYŞE,
(Avazı çıktığı kadar bağırarak) — Anne!.. Baba!..
AZMİ EFENDİ,
(Yengeye dönerek) — Vah! vah! vah! mutlak nazar değmiş!.. Dur
okuyayım bari...
AZMİ EFENDİ,
(Biraz kızararak) — Şakayı sonra et... Hele bir kere duvağını aç...
aç da yüzünü göreyim...
AYŞE.
— Açmayacağım işte...
AZMİ EFENDİ.
— İsabet-i ayn
1.
.. isabet-i ayn... yavaş yavaş geçer inşallah... (Yen-
geye hitaben) Yenge Hanım gelin de siz açın bari...
YENGE,
(Duvağı açmak isteyerek) — Dur benim hanım kızım... Bak efendi
sana ne cici bebekler getirmiş...
AYŞE,
(Sıkı sıkıya duvağı tutarak) — Açtırmayacağım işte... Haniya bebek
bakayım.
YENGE.
— Yüzünü aç da... bebekler efendinin koynunda imiş... Sana vere-
cek...
AZMİ EFENDİ,
(Mütehayyirane
2
kendi kendine) — Acayip! ne olmuş buna! Bu
mahkemede nasıl mâkul söylüyordu... bugünkü hali çocukça şeyler...
AYŞE,
(Yengeye) — Bebeği göster... açarım!
YENGE,
(Mütebessiname
3
Azmi Efendiye bakarak) — Aldanmıyor... Azıcık
gösterin bari!..
AZMİ EFENDİ,
(Mütehayyirane) — Neyi?
YENGE,
(Kezalik) — Koynunuzdakini... hanıma bebek getirmediniz mi?
AZMİ EFENDİ,
(Bir hayret-i müteessirane ile
4
) — Buna ne olmuş?.. Buna bir şey
olmuş... nazar mı değmiş?
YENGE,
(Zorla Ayşe'nin duvağını kaldırarak. Azmi Efendi'ye) — Buyrun
ama... çok bakmayın gözleriniz kamaşır.
AYŞE,
(Azmi Efendiye dilini çıkararak) — Bee!!!
AZMİ EFENDİ,
(Gözlerini silerek baktıktan sonra) — Bu ne?.. Bu ne?.. Aman bu
ne?.. (Yengeye dönerek) Aman Allah aşkına bu ne?..
YENGE,
(Gülerek) — İşte böyle...
.....
Recaizâde Ekrem