ALEVİ CANLAR FORUMU

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
ALEVİ CANLAR FORUMU

ALEVİ CANLAR FORUMU-TASAVVUF ARAŞTIRMA ,PAYLAŞIM

Nisan 2024

PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930     

Takvim Takvim


    Yaşayanların Ağzından Katliam

    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Yaşayanların Ağzından Katliam Empty Yaşayanların Ağzından Katliam

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Haz. 01 2009, 17:23

    Yaşayanların Ağzından Katliam

    Meryem Polat:
    “Beş çocuğum, damadım ve kızımın nişanlısı vardı. Evimiz, mahallenin en ucundaydı. Ortalardaki bir eve gittik. Sabahtan başlayıp ikindiye kadar bütün evleri yaktılar. Bir çocuk kazanda yakıldı. Bizim evin de yandığını duydum, çocuklarla gittik, baktık yanıyordu. O sırada bağıra bağıra 100 kadar kişinin geldiğini gördük. Hemen yanan evin bodrumuna sığındık. Her şeyi tekrar talan ettiler. Biz bodrumda suyun içindeydik; üstümüz tahtaydı. Tahtalar yanıyor, üstümüze düşüyordu. Evim kül oldu. Bodrumda sekiz kişiydik, orada olduğumuzu anlamadılar, çıkıp gittiler. Askerler gelip bizi Ticaret Lisesi’ne götürdüler.
    Yörükselim ve Mağaralı
    Mahallesinde; Zekeriya, Gülşen, Kamil ÜN, Şah İsmail KALAYCI, Mahmut
    DUMAN, Evliya ERMİŞ, Hasan ÖZTAŞ öldürülmüş, çok sayıda insan da
    yaralanmıştır. Yörükselim’de 129 ev ile 14 işyeri; Mağaralı
    Mahallesinde de 45 ev ile 2 işyeri tahrip edilerek yakılmıştır.
    Katliamdan önce, bu mahallelerde bulunan Hasköy Sokağında 32, Alanya
    Sokağında 6, Karacaköy Sokağında 13, Elbistanlılar Sokağında 12 ve
    Göksun Sokağında da 3 evin kapısına kırmızı işaret yapıldığı ve yeni
    numaraların yazıldığı askeri görevlilerce tespit edilmiştir


    En son Admin tarafından Ptsi Haz. 01 2009, 17:55 tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Yaşayanların Ağzından Katliam Empty Geri: Yaşayanların Ağzından Katliam

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Haz. 01 2009, 17:24

    Kamil Berk: "23.12.1978 günü, geceden beri bir şeylerin olacağının kuşku ve korkusunu yaşıyorduk. Ama yine de, devlet var diye biraz güveniyorduk. Ne bilelim ki,... sabahın ilk saatleriydi, güneş doğmak üzereydi. Mahallenin sokaklarında sopalı, silahlı, baltalı büyük bir grup bağırarak yürüyorlardı. Mağaralı Deresi’ni geçerek Ahmet Tabak’ın motorunu yaktılar. Sonra Ahır ‘Dağı’na doğru gittiler. ‘Allahını, peygamberini seven, eli balta, silah, sopa tutan yürüsün, Alevileri öldürelim, komünistleri içimizden temizleyelim’ çağrısıyla ve bağırmalarıyla mahalle içinde saldırıya geçtiler. Bu sırada askerler geldi, saldırganları aşağı doğru indirdiler. Öğleden sonra yeniden geldiler. Benzin şişeleri vardı. Alevilerin evlerine saldırdılar, evlerin penceresinden benzin şişelerini içeri attılar; arkasından gazlı bezleri ateşleyerek içeri attılar. Evleri ateşe verdiler. ‘Maraş size mezar olur, vatan olmaz; Yaşasın Türkeş, Yaşasın MHP‘ diye bağırıyorlardı. Ellerindeki uzun menzilli silahlarla evlerimize ateş etmeye başladılar. Korkudan kaçıp kurtulmak isteyenlere arkadan ateş edip öldürüyorlardı. Bu sırada evden çıkmakta olan Cemal Bayır ve Ali Ün’e silahla ateş ettiler ve öldürdüler. Biz de Molla Tabak’ın evine sığındık. Bu eve de ateş ettiler. Merdiven başında içeri girmeye çalışan Fatma Baz ile Zeynep Aydoğdu’yu kurşunla öldürdüler. Fatma Baz’ın kucağındaki 6 aylık oğlu Yılmaz da kurşunla öldürüldü. Molla Tabak’ın evine çok insan sığınmıştı. Dışarıdan yağmur gibi kurşun geliyordu. Evin camları, kapıları delik deşik olmuştu. Bizler içerde birbirimize sarılarak hem ağlıyor, hem korunmaya çalışıyorduk. Askerler geldi, hepimizi kışlaya götürdüler. Evlerimiz, eşyalarımız hem yağmalandı, hem yakıldı”
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Yaşayanların Ağzından Katliam Empty Geri: Yaşayanların Ağzından Katliam

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Haz. 01 2009, 17:25

    Yeter İşbilir: ”Ali Rıza İşbilir kaynım olur. Dumlupınar Mahallesi Neyzen Sokakta oturmaktayız. Ali Rıza İşbilir’in polis memuru olan kardeşi Hacı Veli’yle yeni evliyiz. Kaynım Ali Rıza’nın evinde kalıyorduk. 23.12.1978 cumartesi günü öğleden sonra tahminen saat 15.00 sıralarında ellerinde balta, sopa, tahta, av tüfeği bulunan saldırganlar, oturduğumuz evin önüne geldiler. ‘İşte sarı öğretmen Ali Rıza İşbilir’in evi’diye bağırdılar. Dışarıdan evi kurşun yağmuruna tuttular. Bir kısmı dama çıkarak bacaları yıkmaya başladı. Sonra oturduğumuz evin kapısını, duvarlarını, kazma ve baltayla kırarak, sökerek içeriye girdiler. Ben, odada bulunan elbise dolabının içine girdim, saklandım. saldırganlardan bazıları ellerindeki tahta ile dolaba vurmaya başladılar. ‘Aman ben varım’ diye bağırarak ve ağlayarak dışarı çıktım. Tahta ile bana vurmak isterken, elimi önüne siper ettim. Elim ve kolum ağır yaralandı. Bir ara fırsat bulup dışarıya doğru kaçarken, merdivenlerde kaynım öğretmen Ali Rıza İşbilir’in karısı Ayşe’nin ve kızı Sebahat’ın orada yerde yattıklarını, üzerlerinde televizyon, biriket, taş, tahta parçalarının bulunduğunu, her taraflarının kan olduğunu görüp üzerlerine düştüm. Sonra kendime geldim ve kalktım, aşağıya doğru kaçmaya başladım. Arkadan tüfekle ateş ettiler, omuzumdan yaralandım. Sokakta birkaç evin kapısını dövdüm, hiçbiri içeri almadı. Arkamdan koşarak beni yakaladılar, evdeki ölülerin yanına götürdüler. ‘Türk müsün, gavur musun?’ diye sorguya çektiler. Yaralarımdan kan akıyordu. Ben de ‘Türküm, buraya yeni gelin geldim’ dedim. Birisi, ‘Bırakalım, bu Türkmüş’ dedi. bazıları da ‘Elimize geçmişken öldürelim’ diyordu. Üzerimdeki bilezik, küpe ve altınlarımı aldılar. Sonra beni aşağı indirerek caddeye doğru götürdüler. cadde üzerinde Ali Rıza İşbilir’in oğlu Mehmet’i sopa ve kalaslarla dövüyorlardı. Bir saldırgan, Mehmet İşbilir’e ‘Bu senin neyin oluyor?’ diye sordu. O da, ‘Benim amcamın karısıdır, yeni gelin geldi. Onu öldürmeyin’ dedi. Beni oradan alarak bir düğün evine götürdüler. Sonra babamın evinin yakınına götürüp bıraktılar. Kaynım öğretmen Ali Rıza, karısı Ayşe, kızı Sebahat, oğlu Mehmet ve eşim Hacı Veli İşbilir’i öldürdüler. Evlerini, eşyalarını da yaktılar.”
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Yaşayanların Ağzından Katliam Empty Geri: Yaşayanların Ağzından Katliam

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Haz. 01 2009, 17:25

    Maviş Toklu: “24.12.1978 Pazar günü, saat 10.00 sıralarında mahallemizin Muhtarı Mehmet Yemşen ile Fevzi Görkem’ın başında bulunduğu saldırgan bir grup, ‘Allah Allah, Koministlerin kökünü kazıyacağız, büyük-küçük demeyin, komünistlerin kafasını ezin’ diye bağırıyorlardı. Muhtarın elinde silah ve bayrak vardı. Diğerlerinin elinde silah, patlayıcı madde, gaz, benzin, sopa gibi saldırı malzemeleri vardı. Evime hücum ettiler, kapıyı kırarak içeri girdiler. Odada oturan kocamı (Kalender) alıp bahçeye çıkardılar. Ben de arkalarından koşarak çıktım. Muhtara, ‘Aman etmeyin eylemeyin, kocamı öldürmeyin, çoluk çocuğumu meydanda koymayın’ diye çok yalvardım. Muhtar bana dönerek, ‘Çocuklarını götür, Karaoğlan beslesin, kocanı Karaoğlan’ın yoluna kurban kesiyorum’ dedi. ‘Karaoğlan kim?’ diye sorduğumda, ‘ECEVİT’ diye cevap verdi. Kocamı, gözlerimin önünde işkence ederek öldürdüler. Öldürülürken kocama sarıldım, üstüm başım hep kan oldu. ‘Aman muhtar etme eyleme, sen ne ediyorsun?’ dediğimde ‘Pişirdik pişirdik, koministler gelsinler, hep yesinler’ dedi. Saldırganlar, bu defa yakınımızda oturan kardeşim Hüseyin Toklu’yu götürmek için evinin etrafını sardılar ve kardeşimi içerden çıkardılar. Yine muhtara yalvardım yakardım. ‘Kocamı öldürdün, bari kardeşimi öldürme’ diye yalvarıyordum. Muhtar ise, ‘Hüseyin’i de Karaoğlan yoluna kurban ediyorum. Biz Karaoğlan yoluna bu sene kurban keseceğiz, bayram günü gelmiş’ dedi ve kardeşim Hüseyin’i işkence ederek öldürdüler.

    “Sonra, karşımızda oturan ve bir gözü görmeyen çok yaşlı Cennet Çimen’in evine gittiler. Bu kadını, ‘Gel nene, gel nene’ diyerek elinden tutup dışarıya çıkardılar. Cennet kadın, gözleri görmediği ve yaşlı olduğu için öldürülenlerden ve yakılanlardan habersizdi. Sanıklardan Cuma Yalçın ile Nuri Boğa tornavida ile Cennet kadının (80 yaşında) gözlerini oydular, sonra silah sıkarak öldürdüler. Yakınında bulunan helanın çukuruna baş üzeri atıp, üzerine at arabasını devirdiler. Daha sonra hem bizim evi, hem diğer evlerin tümünü yaktılar. Fevzi Görkem, ‘Yürü, hadi seni kurtarayım’ diyerek beni alıp götürdü. Bir süre yürüdük, aniden kalbim sıkıştı, yürüyemedim. beni bırakıp gitti. Biraz dinlendikten sonra evime döndüm. Evimin her tarafı alev, kül ve kan... Azıcık dinlendim, askerlere haber vermek ve sığınmak için çıktım. Yolda Mustafa Göktaş, bir elini İbrahim Usta’nın boynuna sarmış, diğer elinde de tabanca tutuyordu. İbrahim Usta’ya, ‘Senin kanını evime akıtmayayım’ diyordu. Götürdü, saldırgan topluluğun içine itti, topluluk İbrahim Usta’yı dövmeye başladı, sonra da onu öldürdüler. Ben de kör-topal sürünerek askerlere sığındım...”
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Yaşayanların Ağzından Katliam Empty Geri: Yaşayanların Ağzından Katliam

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Haz. 01 2009, 17:36

    HATUN KÖSE: Sabahın ilk saatlerinde bakkal MURAT'ın evinin önüne arabalarla, kamyonlarla geldiler. "Durmayın, 5 yaşından 90 yaşına kadar durmayın", "Komünist Alevileri öldürün.", "Kim bunları öldürürse cennetlik olacaktır.", "Kahrolsun Komünistler", "Yaşasın Türkeş" diye bağırıyorlardı. "Vurun, kırın, öldürün." diye emir veriyorlardı. Alevilerin evlerine saldırdılar, yakmaya, tahrip etmeye başladılar. Silahlarla pencerelerden içeriye ateş ediyorlardı. Bizde korkumuzdan Mehmet POLAT'ın evine sığındık. Buraya da saldırdılar. Taş ve sopalarla pencereleri kırdılar. "Vurun Komünist Alevilere" diye bağırıyorlardı. Gruplar halinde aşağıdan ve yukarıdan ateş ettiler. Evlerin üzerinde kurşunlar vızır vızır gidiyordu. Can korkusuyla yerlerde sürünüyorduk. Hüseyin KİLİT ile Hatice TEMİZ yaralandılar. Sürünerek, çömelerek Molla TABAK'ın evine sığındık. Bu sırada HÜSEYİN ve karısı Fatma BAZ vurularak öldürüldü. Fatma'nın kucağındaki ALTI AYLIK çocuğu YILMAZ'ı da öldürdüler. Sığındığımız Molla TABAK'ın evini de sardılar. Her taraftan yağmur ve dolu gibi kurşunlar geliyordu. Evin camları, kapıları delik deşik olmuştu. Saldırganların elinde "ÜÇ HİLALLİ bayraklar" vardı. Topluca hücuma geçtiler. Bizler korkuyla birbirimize sarıldık. Tam içeri girecekleri sırada askerler geldi, bizi alıp askeri kışlaya götürdüler. Ölülerimiz orada kaldı. Bizler de esirler gibi ortada kaldık.
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Yaşayanların Ağzından Katliam Empty Geri: Yaşayanların Ağzından Katliam

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Haz. 01 2009, 17:37

    İSMAİL YILMAZ: Saat 10.00 sıralarında "Vurun kızıl komünistlere, bunlara yaşamak haramdır" diye evimize saldırdılar. Sopalarla vurdular. Kaçtım. Eve döndüğümde babam ALİ'nin, annem HATİCE'nin ve abim HÜSEYİN'in cesetlerini evimizin kapısının önünde gördüm. Babamın parmaklarını kesmişlerdi. Kanını da bir kazanın içine akıtmışlardı. Annemin kafasını biriketle parçalamışlardı. Yüzü tanınmıyordu. Evi, eşyalarımızı yakmışlardı.
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Yaşayanların Ağzından Katliam Empty Geri: Yaşayanların Ağzından Katliam

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Haz. 01 2009, 17:38

    ELİF SUNGUR: Ev sahibimizin karısı geldi. "Evi yakacaklar, dışarı çıkın" dedi. Biz evi terk etmedik. Ellerinde ÜÇ HİLALLİ bayrak bulunan bir grup "Müslüman Türkiye", "Başbuğ Türkeş", "Maraş Müslüman yeri", "Komünistler Moskova'ya" diye bağırıyorlardı. Şükrü KAYA ile bir grup kapıyı kırarak içeriye girdi. Erkekleri aradılar. Erkeklerimizi evde bir odaya saklamıştık. Biz kadınlar, odanın önünde oturarak girmelerini engellemeye çalışıyorduk. Odunları yakarak evi ateşe verdiler. Camları kırarak içeriye ateş ettiler, dinamit attılar. Dumandan duramaz hale geldik. Balkona çıktık. Ali BİLMEZ'i vurdular, bende yaralandım. Saldırganlar "Kadınlar aşağı inin; erkekleri öldüreceğiz" diye bağırıyorlardı. Tekrar içeri girdik. O sırada Hasan ILDIRCAN da vuruldu. Evin içine yine dinamit atmaya başladılar. Saldırı sabahtan akşama kadar devam etti. Mecburen balkona çıktım ve "Teslim oluyoruz" diye bağırdım. Evde erkek olarak sadece Hasan BİLMEZ sağ kalmıştı. Onu da silahla yaraladılar. Saldırganlar pencereye demir direk dayadılar ve eve doluştular. Beni merdivenlerden yanan odunların üstüne attılar. Ağzım ve yüzüm yandı. Evdeki kadınları ve çocukları topladılar. Kimileri "Bunları öldürelim" derken, kimileri de "Kadınlara dokunmayın" diyordu. Bazıları da "Bunları rehine olarak alalım" diyordu. Ve sonunda bizi saldırganların içine attılar. Bizi kaldırıp kaldırıp yere vurdular. Çok dövdüler. Ben bayılmışım. Saldırganlardan Hüseyin KEKLİK'in evine götürmüşler. Ayıldığımda orada bulunanlar beni ÇİMDİKLEMEYE, sarkıntılık etmeye başladılar. Sonra askerler beni gördü. Alıp kışlaya götürdüler.
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Yaşayanların Ağzından Katliam Empty Geri: Yaşayanların Ağzından Katliam

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Haz. 01 2009, 17:39

    SELDA BİLMEZ: Cumartesi günü saat 10.30
    sıralarında kardeşim Murat'ı kucağıma alarak balkona çıktım. Karşımızda
    oturan GÖKSUNLU SUNA AİLESİ'nin (300 iddianame numaralı sanık Hasan
    SARIOĞLAN) kızları "Biraz sonra çocuk sevmeyi gösteririz" dedi. Biz
    DİŞÇİ RÜSTEM'in (297 iddia numaralı sanık Rüstem SARIKAYA) evinin üst
    katında kiracıyız. Babam İbrahim BİLMEZ "Ev sahibinin karısı ile oğlu
    geldi, evi basacaklarmış" dedi. O sırada ev ellerinde ÜÇ HİLALLİ
    bayraklar bulunan ve "Başbuğ Türkeş" diye bağıran 500-600 kişi
    tarafından sarıldı. Saldırganlar "Erkekler çıksın, kadın ve çocuklara
    bir şey yapmayacağız" diye bağırdılar. Erkeklerimizi bir odaya
    kapatarak, odanın önünde toplandık. Ev sahibinin oğlu Şükrü SARIKAYA
    (292 iddia numaralı sanık) bana bir tekme vurarak yere devirdi.
    İçeriden kilitli olan kapıyı kırarak "Erkekler, gavurlar burada" diye
    bağırarak aşağıya indi. Ben "Evde erkek yok, bir ben varım. Çocuklarıma
    dokunmayın" diyerek kendimi pencereden aşağıya attım. Kadın ve çocuklar
    balkona çıkarak biriketlerin yanına sığındılar. Aşağıda kadınlar
    şişelere gaz doldurup erkeklere veriyordu. Erkekler de bunları evimize
    atıyordu. "Alevileri Öldürelim", "Bir Aleviyi öldüren bir yıl hacca
    gitmiş olur" diye bağırıyorlardı.
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Yaşayanların Ağzından Katliam Empty Geri: Yaşayanların Ağzından Katliam

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Haz. 01 2009, 17:41

    İSMAİL T.: Bağlarbaşı Cami'sinde HOCA, her gün verilen vaazdan bir saat önce vaaz vermeye başladı. Ben de erkenden kalkıp camiye gittim. Camide 3000'e yakın kalabalık vardı. Herkesin elinde tahra, balta, sopa ne ararsan bulunuyordu. HOCA "Hükümet komünist bir hükümettir. Geçmişte de Halk Partili komünistler camilerimizi kapatıp, kitaplarımızı yaktırdı. Şimdi de komünistlere yardım edip Ulu Cami'yi yaktırdı. Müslüman din kardeşlerimizi öldürdüler. Allah'ını seven Müslüman olarak cenk meydanında toplansın. Kafirlere ve Alevilere karşı hadlerini bildirmeliyiz" dedi. "Hükümeti yıkmak ve yerine Müslüman hükümetini kurana kadar kanımızı akıtmak için kararlı mıyız?" diye sordu. Kalabalıktan bazıları "Kararlıyız" diye bağırdı. Caminin dışına çıkıldı. ÜLKÜCÜ gençlerden oluşan vahşet ekibi ayrı bir grupta toplandı. Benim de içinde bulunup kaçamadığım ikinci grup ayrı bir yerde toplandı. Benim içinde bulunduğum grubun başını Namık Kemal Mahallesi Yardımlaşma Derneği BAŞKANI ve CAMİ HOCASI, MUHTAR, Belediye zabıtası Ahmet FEDAKAR çekiyorlardı. Bu grupta BERTİZ KÖYLÜLERİ vardı. Muhtarın atışıyla saldırı başladı. Ayrılmak isteyenler olunca, grubun orta kısmına silahlı kişiler koyarak "Ayrılan, kaçan olursa hemen vurun" emrini verdiler. Bir Alevi evini ateşe verdiler. Bir genç kadın pencereden atlayıp kaçtı. İçeride üç çocuk alevler arasında uyurken kül olup gittiler. Sonra "Allah, Allah" naralarıyla bir SÜNNİ evine saldırdılar. Bu evde iki ALEVİ saklanıyormuş. Önce, SÜNNİ olan ev sahibini dışarı çıkardılar. Ona "Evinde Alevi saklamışsın" dediler. O inkar etti. Bunun üzerine evi aradılar. Bodrumda saklanan iki ALEVİYİ bulup getirdiler. Önce SÜNNİYİ öldürdüler. Sonra da ALEVİLERİ otomatik silahla tarayıp, öldürdüler.
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Yaşayanların Ağzından Katliam Empty Geri: Yaşayanların Ağzından Katliam

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Haz. 01 2009, 17:52

    Mahmut DUMAN:

    “Evimiz, Yörükselim Mahallesi Çeşme Sokaktadır. Evde oturuyorduk. Sokaktan ve evimizin yakınından silah sesleri gelmeye başladı. Pencereden baktığımızda, büyük bir kalabalık gördük; ellerinde sopa, satır gibi cisimler vardı. Bağırıyorlardı. Bizim evin üst tarafında bulunan birkaç evi yakmışlardı. Evlerin penceresinden alevler yükseliyordu. Bizim evi sardılar, biri ‘Bu evdekilere dokunmayın’ diye bağırıyordu. Kalabalık evimizin etrafından dağılarak başka tarafa gitti. ... Daha sonra, tahminen saat 12.00 sıralarıydı. Dışarıdan evimize silahla ateş edildi. Sokakta 25-30 kişi gaz doldurdukları şişeleri ateşleyerek pencereden içeriye attılar. İçerisi alev aldı. Bir grup da kapıyı zorladı ve kırarak içeriye girdi. Ellerinde tahta, nacak, silah vardı. Bizi evden dışarı çıkardılar, ellerimizi başımızın üstünde tuttuk. Bu sırada bize ateş ettiler. Oğlum Mehmet Duman öldü. Biz de yaralandık. Askerler geldi, bizi alıp götürdüler.” 14
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Yaşayanların Ağzından Katliam Empty Geri: Yaşayanların Ağzından Katliam

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Haz. 01 2009, 17:53

    Hüseyin ÜN:

    “Yörükselim Mahallesi Çamlık Caddesi Balkaya Sokağının başında evde oturuyoruz. 23. 12. 1978 Cumartesi günü hastanenin önünden silah sesleri ve bağırtılar geldi. Evin önüne çıktık ve baktık. Ellerinde silah ve çeşitli saldırı malzemesi bulunan kalabalık bir grup bize doğru geliyordu. Gelen grubu, evimize yaklaştırmamak için taş attık. Onlar da silahla bize ateş ettiler. Kaçarak evin içine girdik. O sırada askerler geldi, saldırganları uzaklaştırdılar. Öğle zamanıydı, askerler gitti. Askerlerin gittiğini gören saldırgan grup tekrar mahalleye daldı. Evimizi otomatik silahla taradılar. Eve girdiler, sopalarla bizi dövdüler; sonra bizleri sıraya dizdiler, silahla taradılar. Kamil GÜLŞEN, Zeynep ÜN ile Yusuf LAKAP öldürüldüler. Beni ve Şakir’i öldü diye orada bıraktılar. Yaralıydık, askerler geldi ve bizi hastaneye götürdüler.” 15
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Yaşayanların Ağzından Katliam Empty Geri: Yaşayanların Ağzından Katliam

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Haz. 01 2009, 17:56

    Serintepe Mahallesi

    23 Aralık sabahının ilk saatlerinde saldırgan bir grup mahalleyi basar. “Aleviler, diğer mahallelerde Müslüman kardeşlerimizi, kadınlarımızı katlediyorlar. Camileri ateşe veriyorlar” şeklindeki kışkırtmalarına kapılan ve daha önce tarafsız görünen birçok Sünni de onlara katılmıştı. Alevilere ait önceden işaretlenmiş evlere giren ve içerdekileri, sopa, satır ve silahla işkence ederek öldüren saldırganlar, evleri ateşe vermişlerdir.
    Olayı yaşayanlar anlatıyor:
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Yaşayanların Ağzından Katliam Empty Geri: Yaşayanların Ağzından Katliam

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Haz. 01 2009, 17:57

    Murat BOZKURT:

    “23.12.1978 günü sabah saat 08.30 sıralarıydı. Bakkal Murat’ın evinin önüne minibüs, kamyon ve traktörlerle insanlar getirildi. Kısa sürede kalabalık büyüdü. Sonra ‘Müslüman Türkiye, Komünistler Moskova’ya Allah’ını seven gelsin, Alevilere ölüm, Alevileri yaşatmayalım’ sloganlarıyla bağırarak yürüyüşe geçtiler. Ellerinde kesici, delici aletler, taş sopa ve uzun menzilli silahlar vardı. Biz, İmam ERGÖNÜL’ün evinde bulunuyorduk. Evin etrafını sardılar. Taşlarla camlarını kırdılar. Sonra başka tarafa doğru bağırarak gittiler. Aradan birkaç dakika geçmemişti ki, tekrar geldiler. Eve hücum ederek, evin tavanını deliciyle delmeye çalıştılar. Evin içine, gaza batırılmış bez parçalarını ateşleyerek atıyorlardı. Pencereden patlayıcı madde attılar. Evin içini alevler sardı. Kadın, çocuk bağırarak korunmaya çalışıyorduk. Başka bir grup da demir kapıyı sökmeye çalışıyordu. İçerde hiçbir şey yapamıyorduk.. Ateşi söndürmeye çalışırken kapıyı kırıp içeriye doluştular. Bizlere sopa, nacak, kılıç gibi kesici aletlerle vurmaya başladılar. Her tarafımız kan içindeydi. Küfür ve hakaret ediyorlardı. Yalvarmalarımız çevrede yankılanıyordu. Bir yanda yanan ev ve eşyalar, bir yanda yaralılar ve akan kanlar tüyleri ürpertiyordu. Bizi sıraya dizdiler, silahla ateş ettiler. İmam , Hüseyin, Güllü ERGÖNÜL ile Hacı Bektaş BOZKURT ve Mahmut ÜNAL’ı öldürdüler. Birkaçımız da ağır yaralandık. Kargaşa ortasında bir fırsatını bulup (Ben, İbrahim BOZKURT, Mercan BOZKURT ve Sultan ATEŞ) dışarı kaçtık. Oradan Mağaralı Deresinin öbür tarafında bulunan Molla TABAK’ın evine sığındık. Sonra askerler geldi, bizi Kışlaya götürdüler. Yakınlarımız öldürüldü. Evlerimiz, eşyalarımız tamamen yandı..
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Yaşayanların Ağzından Katliam Empty Geri: Yaşayanların Ağzından Katliam

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Haz. 01 2009, 17:58

    Yusuflar Mahallesi

    23 Aralık Cumartesi günü sabahı, ellerinde çeşitli saldırı malzemesi olan, önlerinde maskeli kişilerin bulunduğu bine yakın saldırgan, sloganlarla Yusuflar Mahallesini çember içine aldı ve Alevilerin evlerine otomatik silahlarla ateş etmeye başladı. Saldırganlar, daha sonra kapılarını kırarak içeriye girdikleri evlerde bulunanları satır, sopa ve silahla dövdüler ve öldürdüler.
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Yaşayanların Ağzından Katliam Empty Geri: Yaşayanların Ağzından Katliam

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Haz. 01 2009, 17:59

    Naciye-Habibe ÜNVER:

    “Yusuflar Mahallesi Dalyan Sokakta oturuyorduk. 23. 12. 1978 sabahı saat 09.00 sıralarında saldırgan bir grup evimizi bastı. Korkumuzdan, komşumuz Osman KÜÇÜKBEŞE’nin evine gittik. Hepimiz bir odada gizlenmeye çalışıyorduk. Saldırganların sayısı tahminen beş altı bin kişi kadardı. Önce evimizi yağmaladılar, eşyalarımızı dışarı çıkararak yaktılar. Bir grup saldırgan da saklandığımız evi bastı. Saklandığımız odanın kapısını içerden kilitlemiştik, kapının kilidini ve kapıyı taradılar. İçerde bulunan Mehmet ÜNVER alnından kurşunla yaralandı. Kapıyı kırdılar, odaya daldılar. İçerde bulunan erkekleri (eve sığınan Ünver ailesinin erkekleri) alıp dışarıya çıkardılar. Yol üzerinde ‘Allahını seven vursun’ diye bağırdılar. Topluca taş, sopa, balta ile vurmaya başladılar. Malik ÜNVER’i öldürdüler. Bu sırada Mehmet ve karısı Döndü ÜNVER, kaçarak karşıdaki komşumuz Nebahat ALBEZ’in evine sığınmaya çalışıyorlardı. Arkasından koşan saldırganlar her ikisini de yakalayarak, öldürdükleri Malik’in cenazesinin yanına götürdüler. Bu arada Mehmet ve karısı Döndü ‘Her ikimizi birden öldürün’ diye bağırdılar. Her ikisine önce sopa ve taşla vurdular, sonra silahla öldürdüler. Bu sırada, saldırganlar yanlışlıkla bir arkadaşlarını da vurdular. Onun cenazesini hemen alıp kaçırdılar. Dışardaki kalabalık büyüdü. Sonra ‘Müslüman Türkiye, Komünistler Moskova’ya Allah’ını seven gelsin, Alevilere ölüm, Alevileri yaşatmayalım’ sloganlarıyla bağırarak yürüyüşe geçtiler. Ellerinde kesici, delici aletler, taş sopa ve uzun menzilli silahlar vardı. Biz, İmam ERGÖNÜL’ün evinde bulunuyorduk. Evin etrafını sardılar. Taşlarla camlarını kırdılar. Sonra başka tarafa doğru bağırarak gittiler. Aradan birkaç dakika geçmemişti ki, tekrar geldiler. Eve hücum ederek, evin tavanını deliciyle delmeye çalıştılar. Evin içine, gaza batırılmış bez parçalarını ateşleyerek atıyorlardı. Pencereden patlayıcı madde attılar. Evin içini alevler sardı. Kadın, çocuk bağırarak korunmaya çalışıyorduk. Başka bir grup da demir kapıyı sökmeye çalışıyordu. İçerde hiçbir şey yapamıyorduk.. Ateşi söndürmeye çalışırken kapıyı kırıp içeriye doluştular. Bizlere sopa, nacak, kılıç gibi kesici aletlerle vurmaya başladılar. Her tarafımız kan içindeydi. Küfür ve hakaret ediyorlardı. Yalvarmalarımız çevrede yankılanıyordu. Bir yanda yanan ev ve eşyalar, bir yanda yaralılar ve akan kanlar tüyleri ürpertiyordu. Bizi sıraya dizdiler, silahla ateş ettiler. İmam , Hüseyin, Güllü ERGÖNÜL ile Hacı Bektaş BOZKURT ve Mahmut ÜNAL’ı öldürdüler. Birkaçımız da ağır yaralandık. Kargaşa ortasında bir fırsatını bulup (Ben, İbrahim BOZKURT, Mercan BOZKURT ve Sultan ATEŞ) dışarı kaçtık. Oradan Mağaralı Deresinin öbür tarafında bulunan Molla TABAK’ın evine sığındık. Sonra askerler geldi, bizi Kışlaya götürdüler. Yakınlarımız öldürüldü. Evlerimiz, eşyalarımız tamamen yandı...
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Yaşayanların Ağzından Katliam Empty Geri: Yaşayanların Ağzından Katliam

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Haz. 01 2009, 18:01

    İsmail YILMAZ:

    “Yusuflar Mahallesi Mutlugün Sokağı Dik Çıkmazında oturuyorduk. 23.12.1998 Cumartesi günü, saat 10.00 sıralarında bir grup ‘Vurun kızıl komünistlere, bunlara yaşamak haramdır’ diye evimize saldırdılar. Sopalarla vurdular, muhtelif yerlerimizden yaralandık. Babam Ali, annem Hatice, ağabeyim Hüseyin YILMAZ’a saldırdılar. Babam, anam ve ağabeyim, ‘Bizi öldürmeyin’ diye çok yalvardılar. Dereden kaçarak hastaneye yetiştim. Bir gün yattım, yaralarımı sardılar, ertesi gün hastaneden çıkıp eve gittiğimde annemin, babamın ve ağabeyimin cesetlerini evimizin kapısının önünde gördüm. Babamın parmaklarını kesmişlerdi, kanını da bir kazanın içine akıtmışlardı. Annemin kafasını biriketle parçalamışlardı, yüzü tanınmıyordu. Evimizi, eşyalarımızı da yakmışlardı. Her şey kül olmuştu.
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Yaşayanların Ağzından Katliam Empty Geri: Yaşayanların Ağzından Katliam

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Haz. 01 2009, 18:02

    Elif ve Gülizar NERGİZ:

    “Yusuflar Hekimoğlu Sokakta oturuyoruz. 23.12.1978 günü öğleden sonra ellerinde balta, et satırları, tabanca, sopa, taş ve Kuran bulunan saldırganlardan bir grup, ‘Allahını seven Alevileri öldürsün’ diyor ve bağırarak yürüyorlardı. Evimize saldırdılar. Önce dış kapıyı kırarak, duvarları yıkarak içeriye girdiler. Biz de korkumuzdan evin bir köşesinde saklanmaya çalışıyorduk. İçeri girdiklerinde İsmail NERGİZ’in başına balta ile vurdular, yere yıkıldı. ‘Hangi mezheptensiniz?’ diye sorgulamaya başladılar. İsmail ağır yaralıydı, konuşamıyordu, cevap veremiyordu. Sonra İsmail’in bacağından tutup, yerde sürükleyerek sokağa çıkardılar. Bir süre sokakta dolaştırdılar. Sonra tekrar eve getirdiler ve öldürdüler. O sırada Zeynep NERGİZ İsmail’in üzerine atıldı ve ağlayarak cesedine sarıldı. Acımadan Zeynep’e de ateş ettiler ve onu da öldürdüler. Cesetlere sopayla vuruyorlardı. Bu fırsattan faydalanarak komşumuz Mehmet BALTACI’nın evine sığındık. Sonra askerler geldi, bizi kışlaya götürdüler...
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Yaşayanların Ağzından Katliam Empty Geri: Yaşayanların Ağzından Katliam

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Haz. 01 2009, 18:03

    Fatma ŞENGÜL:

    “Yusuflar Mahallesi Neşeligün Sokakta oturuyoruz. 23.12.1978 öğleye doğru cadde üzerinde bağırıyorlardı. Silah sesleri geliyordu. Dışarıya baktık, yollar ve sokaklar saldırganlarla dolu. Ellerinde et satırları, tahra, balta, sopa, silah gibi şeyler görünüyordu. Eli silahlı bir grubu görünce ev sahibimiz Şerife KARAASLAN’ın evine gittim. Buraya gelen saldırgan grup ‘Burada Alevi var mı, bize verin öldürelim. Yoksa evinizi yıkarız’ diye tehdit ettiler. Ev sahibinin sözleri üzerine geri gittiler. Bir süre sonra tekrar geldiler, beni alıp yakınımızda olan Yeşil Cami’ye götürdüler, orada ‘Salavat getir bakalım Müslüman mısın?’ dediler. Salavatı getirdim, beni bıraktılar. Tekrar ev sahibinin yanına geldim. Bir süre sonra başka bir grup geldi ‘Bu evde Alevi varmış yakacağız’ diye bağırdılar. Ev sahibi Şerif KARAASLAN, saldırgan gruba Müslüman olduğumu söyledi. Öyleyse pencereye gelsin ‘Eşhedü çeksin’ dediler. Pencereye çıkarak eşhedüyü çektim. Beni alkışladılar.
    Saldırgan grup, bu defa Ali AKINCI’nın evine hücum etti. Eşyalarını dışarıya atıp yaktılar. Civardaki bir komşuya sığınmış olan Ali AKINCI’yı yakalayarak ‘Salavat getir. Müslüman mısın?’ diye sıkıştırdılar. Ali, ‘Ben Müslümanım’ dediyse de ‘eşhedü’ çekemedi. Bunun üzerine Ali AKINCI’yı vurdular. Ev sahibi ise ‘Adam zaten yaşlı ve hasta bir kişi, bırakın evine gitsin’ demesi üzerine bıraktılar. Fakat başka bir saldırganın, ‘Adamı neden bıraktınız, Alevi ayağımıza gelmiş, neden öldürmediniz?’ demesi üzerine, evine yeniden girerek Ali AKINCI’yı öldürdüler..
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Yaşayanların Ağzından Katliam Empty Geri: Yaşayanların Ağzından Katliam

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Haz. 01 2009, 18:03

    Leyli ÜNVER:

    “Öğretmenlerin cenazelerini camiye koymadılar. Hükümet ve polis dedi ki, ‘Dükkanlarınızı kapatıp, evlerinize girin’. Saat 7.00’de eve tıkıldık. Babamız, ‘Bari gelin hep beraber oturup, bir çay içelim’ dedi. Çayı hazırladık, içmeden saldırdılar. Sabah 9.00’da camide toplanıp saldırdılar. Başka bir eve saklandık. Analık kaçmadı, avluda kaldı ihtiyar. Evi ateşe verdiler, ev ateş alınca analık bağırdı, ‘Abdullah, İbrahim beni kurtarın’ diye. İkisi de koştular, ikisi de vuruldu o sırada. Ortanca oğlumu kucağıma aldım, Malik kucağımda öldü. Bey de ben de yaralıydık. Hep saçma yarası. Büyük oğlan geldi. ‘Gelme’ dedim geldi. Biri 7.5 aylık bebeleri var. Bebeleri kapıp, komşuya saklandım. Komşu bizden değildi. Elbistanlı bir polisti. Sonra dışarı koştum, çaya gittim. Mahmut’u boklu çaya atmışlar, yaralı ‘ölüyorum’ diyor. İbrahim’le çıkardık. Bir eve gittik, saklasınlar diye. İçeri almadılar. İbrahım çarşıya gitti, Vali’ye gitmiş. Vali, ‘Ne dolaşıyorsun, dava daha savulmadı git’ demiş. Geri geldi. Bir kalabalık geliyordu motorla, motora bindik; motor hastaneye götürmedi. ‘Hastaneye götürmeye yetkim yok’ dedi. Ne demekse? Sağlık Ocağında hep bize saldırdılar, beyin ağzına silah tuttular. ‘ağzını aç’ dediler, vurdular. İbrahim de kucağımda öldü. Ben yaralı yaralı sürünerek içeriye girip saklandım. Sakallı bir adam gördü, saklandığım odanın kapısına dayandı. Ölü sandı. ‘Şu şarmutayı kocasının üstüne atın’ diye dışarıdakilere verdi beni. Üstümüzden paraları, dükkanın anahtarlarını, her şeyi aldılar. Gerisini bilmiyorum. Bir asker, ‘Kadında can var’ dedi. Duyuyorum, ama dilim dönmüyor. ‘Cenazeye atmayın’ dedi. Hastaneye götürdüler. Oradan helikopterle Adana’ya, 15 gün ameliyatta kaldım.” 25
    Yusuflar Mahallesinde; Mehmet ÜNVER, Döndü ÜNVER, Malik ÜNVER, Zöhre YILDIRIM, Abdurrahman YILDIRIM, Gülsüm AKIRMAK, Hasan AKIRMAK, Ali YILMAZ, Hüseyin YILMAZ; Yusuf LEVENDİZ, İsmail NERGİZ, Zeynep NERGİZ, Ali AKINCI, Hatice YILMAZ öldürüldü, 24 ev tahrip edilerek yakıldı.
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Yaşayanların Ağzından Katliam Empty Geri: Yaşayanların Ağzından Katliam

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Haz. 01 2009, 18:04


    Dumlupınar Mahallesi

    Aynı gün, saldırganlardan bir grup Orman Deresi civarında bulunan Alevi evlerine saldırır.
    Saldırıyı Yaşayanlar anlatıyor
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Yaşayanların Ağzından Katliam Empty Geri: Yaşayanların Ağzından Katliam

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Haz. 01 2009, 18:04

    Yeter İŞBİLİR:

    “Ali Rıza İŞBİLİR kaynım olur. Dumlupınar Mahallesi Neyzen Sokakta oturmaktayız. Ali Rıza İŞBİLİR’in polis memuru olan kardeşi Hacı Veli’yle yeni evliyiz. Kaynım Ali Rıza’nın evinde kalıyorduk. 23. 12. 1978 Cumartesi günü öğleden sonra tahminen saat 15.00 sıralarında ellerinde balta, sopa, tahta, av tüfeği bulunan saldırganlar, oturduğumuz evin önüne geldiler ‘İşte sarı öğretmen Ali Rıza İŞBİLİR’in evi’ diye bağırdılar. Dışarıdan evi kurşun yağmuruna tuttular. Bir kısmı dama çıkarak bacaları yıkmaya başladı. Sonra oturduğumuz evin kapısını, duvarlarını, kazma ve baltayla kırarak, sökerek içeriye girdiler. Ben, odada bulunan elbise dolabının içine girdim, saklandım. Saldırganlardan bazıları ellerindeki tahta ile dolaba vurmaya başladılar. ‘Aman ben varım’ bağırarak ve ağlayarak dışarıya çıktım. Tahta ile bana vurmak isterken, elimi önüne siper ettim. Elim ve kolum ağır yaralandı. Bir ara fırsat bulup dışarıya doğru kaçarken merdivenlerde kaynım öğretmen Ali Rıza İŞBİLİR’in, karısı Ayşe’nin ve kızı Sebahat’ın orada yerde yattıklarını, üzerlerinde televizyon, biriket, taş, tahta parçalarının bulunduğunu, her taraflarının kan olduğunu görüp üzerlerine düştüm. Sonra kendime geldim ve kalktım, aşağıya doğru kaçmaya başladım. Arkadan tüfekle ateş ettiler, omuzumdan yaralandım. Sokakta birkaç evin kapısını dövdüm, hiçbiri içeri almadı. Arkamdan koşarak beni yakaladılar; evdeki ölülerin yanına götürdüler. ‘Türk müsün, gavur musun?’ diye sorguya çektiler. Yaralarımdan kan akıyordu. Ben de ‘Türküm, buraya yeni gelin geldim’ dedim. Birisi ‘Bırakalım, bu Türkmüş’ dedi. Bazıları da ‘Elimize geçmişken öldürelim’ diyordu. Üzerimdeki bilezik, küpe ve altınlarımı aldılar. Sonra beni aşağı indirerek caddeye doğru götürdüler. Cadde üzerinde Ali Rıza İŞBİLİR’in oğlu Mehmet’i sopa ve kalaslarla dövüyorlardı. Bir saldırgan, Mehmet İŞBİLİR’e ‘Bu senin neyin oluyor?’ diye sordu. O da, ‘Benim amcamın karısıdır, yeni gelin geldi. Onu öldürmeyin’ dedi. Beni oradan alarak bir düğün evine götürdüler. Sonra babamın evinin yakınına götürüp bıraktılar. Kaynım öğretmen Ali Rıza, karısı Ayşe, kızı Sebahat, oğlu Mehmet ve eşim Hacı Veli İŞBİLİR’i öldürdüler. Evlerini, eşyalarını da yaktılar.” 26
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Yaşayanların Ağzından Katliam Empty Geri: Yaşayanların Ağzından Katliam

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Haz. 01 2009, 18:05

    Seyithan KÖSE:

    “Olay günü kalabalık bir grup, BALTA ailesinin evine saldırdılar, ateşle yakmaya çalışıyorlardı. Yanlarına giderek engel olmaya çalıştım. Saldırganlar ‘Senin kanında da bozukluk var. Burada Aleviler oturuyormuş, onları göster’ dediler. Karşı çıkınca ellerindeki sopalarla dövmeye başladılar, ağır yaralandım, kaçtım ve evde saklandım. BALTA ve SAĞLAM ailesinin erkekleri de evlerinden çıkarak tarlalara doğru kaçmaya çalışıyorlardı. Arkadan sıktılarsa da vuramadılar. Sonra dönüp evlerini, eşyalarını yaktılar.
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Yaşayanların Ağzından Katliam Empty Geri: Yaşayanların Ağzından Katliam

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Haz. 01 2009, 18:06

    Şerife BALTA:

    “23.12.1978 günü akşamı evimizi yaktılar. Ben, babam Mehmet Ali, dayım Ali ve dayımın oğlu Mehmet SAĞLAM ile birlikte, Orman Deresinin altındaki tarlalara doğru kaçtık, o gece soğukta tarlalarda saklandık. Ertesi gün Örsen köylüleri bizi orada gördüler. ‘Dört Alevi de bizim köye nasip olsun’ diye bizi alıp Örsen’e götürdüler. Orada Yaşar KİRİK, bizi kendi evine aldı. Bazı köylüler, ‘Öldürelim’ diyorlardı. Yaşar KİRİK engel oldu. Geceyi orada geçirdik. Bir sonraki gün Maraş’a gitmek üzere yola çıktık. Aksu’yu geçmiştik ki, silahlı şahıslar bize saldırdılar. Kaçmaya başladık, bir hendeğin içine uzanarak saklanmaya çalıştık. Ancak saldırganlar, babamı, dayım Ali’yi ve oğlu Mehmet SAĞLAM’ı yakaladılar. Tarlada kurşuna dizdiler. Ben de yaralıydım, sürüklenerek, saklanarak kaçtım...” 28
    Dumlupınar Mahallesinde Elif ve M. Ali BALTA, Mehmet ve Ali SAĞLAM, Ali Rıza, Sebahat, Ayşe, Hacı Veli ve Mehmet İŞBİLİR öldürülür, 12 ev ve işyeri de tahrip edilerek yakılır.
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Yaşayanların Ağzından Katliam Empty Geri: Yaşayanların Ağzından Katliam

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Haz. 01 2009, 18:06

    Yenimahalle ve Sakarya Mahallesi

    Yaşayanlar anlatıyor
    “Faşistler tarafından öldürülen iki öğretmenin cenaze töreni sırasında çıkan olaylardan sonra, saldırgan bir grup, “Müslüman Türkiye, komünistler Moskova’ya” sloganlarıyla mahalleler arasında dolaşmaya başladılar. Daha sonra öncü sayılan 30’a yakın ülkücü, bir evde toplanarak 23.12.1978 günü saldırılacak Alevilerin evlerini, saldırıda kullanılacak sopa, dinamit, gazyağı gibi malzemeleri ve görevlileri beliredi. 23 Aralık Cumartesi günü sabahı, belirlenen Alevi evlerine otomatik silahlarla saldırdılar. Pencerelerden içeriye patlayıcı ve yanıcı madde atarak yangın çıkardılar. Yangından kurtulmak için dışarı çıkanları, kadın, çocuk, yaşlı demeden sopalarla dövmeye başladılar. Erkekleri, kadınları toplayarak ‘Kelime-i şehadet’ getirmeye zorladılar.”
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Yaşayanların Ağzından Katliam Empty Geri: Yaşayanların Ağzından Katliam

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Haz. 01 2009, 18:07

    Kudret KUDRETOĞLU:

    “Sakarya Mahallesi Üçüncü Selim Sokakta oturuyoruz. 23.12.1978 günü sabahı, yakınımızda bulunan Çınar Cami önünde 300-400 kişilik bir grup toplanmıştı. ‘Müslüman Türkiye, Aleviler Moskova’ya, Maraş ovası Müslümanların yuvası’ diye bağırıyorlardı. Bizim sokağa doğru yürüdüler. Saldırganların bazısı avcılar gibi giyinmişlerdi. Bazılarının da yüzleri örtülüydü (Maskeli). Ellerinde av tüfeği, çivili tahta ve benzeri silahlar, sopalar vardı. Evimizin önüne geldiler. Karşı komşumuz Naime BALTACI, ‘Durun’ dedi. Mahalledeki Alevilerin evlerini tek tek gösterdi. Naime kadın, ‘Müslüman olan, dinini, milletini seven yürüsün Alevilerin üstüne’ diye topluluğu tahrik ediyordu. Bu sırada saldırganlar, Habibe ÖZDEMİR’in evini taşladılar. Musa SUNA’nın evine yöneldiler. Damdan bakıyorduk, Musa SUNA’nın evinin bulunduğu taraftan duman ve alevler çıkmaya başladı. Biz de korkumuzdan ev sahibimiz Milcan BALAR’ın evine sığındık. Gece saat 03.00 sıralarında ev sahibi bizi uyandırıp dedi ki, ‘Çınar Cami’nin bitişiğindeki Kırıkhanlı Dişçi’nin evinde 7 tane ölü var. Onların acısından bize rahat vermiyorlar. Alevileri çıkarmazsanız sizin evi de yakacağız diyorlar, durmayın gidin’. Biz de önce evimize gittik, sonra İsadivanlı Mahallesindeki Şeker Apartmanına sığındık. Bizden sonra evimizin eşyalarını yağlamamışlar, ateşe vererek yakmışlar.

      Forum Saati Cuma Nis. 26 2024, 16:23