ALEVİ CANLAR FORUMU

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
ALEVİ CANLAR FORUMU

ALEVİ CANLAR FORUMU-TASAVVUF ARAŞTIRMA ,PAYLAŞIM

Mayıs 2024

PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
  12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031  

Takvim Takvim


    TÜRK EDABİYATI -NEDİR

    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    TÜRK EDABİYATI -NEDİR Empty TÜRK EDABİYATI -NEDİR

    Mesaj tarafından Admin Perş. Nis. 16 2009, 18:28

    Tekerleme


    Tanım:
    Uyaklarla elde edilen ses ve söz oyunlarıyla ve çeşitli çağrışımlarla
    birbirine bağlanmış, çoğunlukla, iç ahenk olarak şiir, şekil olarak
    düzyazı görünümlü, birbirini tutmaz gerçekdışı düşüncelerin
    sıralanmasıyla meydana getirilmiş sözlü bir halk edebiyatı ürünüdür.

    Konu:
    Tekerlemenin belirli bir ana konusu yoktur. Birbirine
    aykırıdüşünceleri, gerçekdışı, olmayacak durumlarıbiraraya getirip
    mantık dışıbir takım sonuçlara vararak şaşırtıcıbir etki yaratır. Böyle
    olunca da dinleyenleri şaşırtmak, eğlendirmek, keyiflendirmek için
    başvurulan ahenkli bir söz kurgusu olarak karşımıza çıkar.

    Bu
    özellikleriyle tekerlemenin, ilgiyi sıcak tutup anlatılacak olan
    anlatıya veya yapılacak olan eyleme dinleyicileri,
    katılımcılarıhazırlamak gibi bir işlevi de vardır. Masal
    tekerlemelerinin bunun yanı sıra bir başka işlevi de masalın
    gerçekdışı, hayal ürünü olduğunu anımsatmasıdır.



    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    TÜRK EDABİYATI -NEDİR Empty Geri: TÜRK EDABİYATI -NEDİR

    Mesaj tarafından Admin Perş. Nis. 16 2009, 18:29

    Türleri:
    1. Masal tekerlemeleri
    2. Oyun tekerlemeleri
    3. Tören tekerlemeleri
    4. Bağımsız (yalnızca söz oyunu değeri taşıyan) tekerlemeler
    Şimdi, bu türlerden en çok bilineni olan "masal tekerlemesi" üstünde duralım.
    Masal tekerlemesi: Masalın başında, ortasında uygun yerlerde ve sonunda söylenen, yerine göre uzunca ya da çok kısa (kimi kez birkaç kelimelik) kalıplaşmışbir takım sözlere verilen addır. Masalların çoğunlukla başında ve sonunda, bazen de ortasında yer alan bu tekerlemeler, anlatıma ayrıbir renk vermek ve dinleyenlerin ilgisini çekmek için, anlatıcının en büyük yardımcısıdır. Bunlar bazen uzun (özellikle baştakiler), bazen de çok kısa söz kalıplarıdır.
    Masalcı, asıl masala başlamadan önce bir takım karışık, şaşırtıcı, akıldışı olayları sanki, kendisi yaşamışgibi anlatır ve bir dengine getirip asıl masalın konusuna geçiverir.
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    TÜRK EDABİYATI -NEDİR Empty Geri: TÜRK EDABİYATI -NEDİR

    Mesaj tarafından Admin Perş. Nis. 16 2009, 18:30

    Tekerlemeler temelde şu üç özellik üstüne kurulurlar:
    a. Söz yinelemeleri
    b. Uyaklar
    c. Olağanüstülükler
    Şimdi, aşağıdaki iki örnekten birincisini, bu üç açıdan inceleyelim.
    Örnek 1: "Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, cinler cirit oynarken eski hamam için-
    de. Enteşeden menteşeden, bir karpuzcu çıktışu köşeden. Karpuzcudan karpuz aldım, baktım
    baktım bakakaldım. Sonra aldım bıçağı elime, karpuzun içine daldım. Başladım oymaya, ha
    oyuyorum, ha oyuyorum, ha oydum, ha oyuyorum, bir türlü sonunu bulamıyorum. En so-
    nunda bir küçük delik yaptım o delikten içeri daldım. Aman efendim neler görüyorum neler...
    Adıyla sanıyla, yeşiliyle alıylazümrüdüanka dedikleri durup durmuyor mu tam karşımda?
    Kafdağı'nın üzerinden süzülerek bana doğru geliyor, geliyor ha geliyor derken, tam yanıma
    inecekken, bir de baktım uzaklaştı, yeniden uçuşa vardı. O uçarken ben koşarken, ben koşar-
    ken o uçarken vara vara bir dağa vardık... Bir ulu dağki, aman efendim ne dağ, ne dağ... Dağ
    üstünde bir bağ, bağ dibinde bir dağ, daha nice tepe nice dağ. Derken derken bir de baktım ki
    bir değirmen, değirmende var üç merdiven. Merdivenlerden bir tanesi taş, bir tanesi toprak,
    bir tanesi tahta. Taşmerdivenlerden çıktım, tahta merdivenlerden indim, toprak merdivenle-
    re basa basa değirmene girdim. Girdim ki ne göreyim... Değirmencinin biri değirmen dönde-
    riyor, karısıda oturmuşyün eğiriyor. İkisinin arasında var bir kara kedi, aman ne kedi, ne ke-
    di... O kedideki gözler, o kedideki kaşlar, o kedideki burun, o kedideki tüyler ve o tüylerdeki pı-
    rıltı. Öyle bir pırıltıki, burdan bakan ötelerdeki öteyi, Çini maçini görüyor. Kara kedinin boy-
    nunda da bir kocaman ben var. Aman efendim o nasıl bir ben ki ne ben... O bene baktıktan son-
    ra, artık ne değirmenciyi gördüm, ne karısını gördüm, ne ona baktım ne buna, çıktım çarda-
    ğa, taşattım çaylağa, sonra da aldım benli kediyi, düştüm yollara. Yollarda tozu dumana kat-
    tım, kedinin de ensesine bir toka attım, başladı miyavlamaya, öyle bir miyavladı öyle bir mi-
    yavladıki, cümle alemi başına topladı. Kadın erkek, çoluk çocuk her biri başıma bir taşattı, tü-
    mü bir ağızdan bağrıştı, korkudan şaşırdım, Kafdağı'ndan aşırdım. Göründü dağlar, üzüm-
    lü bağlar. O bağlara varalım, dağa taşa konalım, hemen şimdi şuracıkta duyulmadık, işitil-
    medik güzelce bir masal kuralım...."
    Bir masal başlangıç tekerlemesi olan bu tekerlemeyi, anlatım yönünden canlı ve ilginç kılan başlıca ögeler, şöyle saptanabilir:
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    TÜRK EDABİYATI -NEDİR Empty Geri: TÜRK EDABİYATI -NEDİR

    Mesaj tarafından Admin Perş. Nis. 16 2009, 18:31

    a. Yinelemeler:
    içinden, içinden, içinden - 3
    karpuz, karpuz - 2
    baktım, baktım - 2
    ha oyuyorum, ha oyuyorum - 2
    neler, neler - 2
    geliyor, geliyor - 2
    o uçarken, o uçarken - 2
    ben koşarken, ben koşarken - 2
    vara, vara - 2
    ne, ne - 2
    dağ, dağ - 2
    nice, nice - 2
    bağ, bağ - 2
    dağ, dağ, dağ, dağ, dağ - 5
    derken, derken - 2
    bir tanesi, bir tanesi, bir tanesi - 3
    merdivenlerden, merdivenlerden - 2
    basa, basa - 2
    kedi, kedi, kedi - 3
    kedideki, kedideki, kedideki, kedideki - 4
    o, o, o, o, o - 5
    ben, ben, ben, ben, ben - 5
    ne, ne, ne, ne - 4
    gördüm, gördüm - 2
    miyavladı, miyavladı - 2
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    TÜRK EDABİYATI -NEDİR Empty Geri: TÜRK EDABİYATI -NEDİR

    Mesaj tarafından Admin Perş. Nis. 16 2009, 18:32

    B. Uyaklar:

    enteşeden-menteşeden-köşeden
    aldım-bakakaldım-daldım
    oyuyorum-bulamıyorum
    adıyla-sanıyla-yeşiliyle-alıyla
    derken-inecekken
    uçarken-koşarken
    bağ-dağ
    derken-değirmen-merdiven
    çıktım-indim-indim-girdim
    döndürüyor-eğiriyor
    çardağa-çaylağa-yollara
    çıktım-attım-kattım-attım
    miyavladı-topladı-attı
    şaşırdım-aşırdım
    dağlar-bağlar
    varalım-konalım-kuralım
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    TÜRK EDABİYATI -NEDİR Empty Geri: TÜRK EDABİYATI -NEDİR

    Mesaj tarafından Admin Perş. Nis. 16 2009, 18:34

    C. Olağanüstülükler:

    Eski hamamda cinlerin cirit oynaması.
    Karpuzun içinde, Zümrüdüanka'nın durması.
    Karpuzun içinde çıkılan yolculuğun, bir dağda sonuçlanması.
    Kara kedinin tüylerinin parıltısından, Çin'in maçinin görülmesi.
    Ensesine vurulan kedinin, cümle alemi başına toplaması.
    Masal kahramanının Kafdağı'nı aşması.
    Bu tekerlemede yer alan toplam sözcük sayısı: 314
    Yinelenen sözcük sayısı: 61
    Kendi içlerinde uyaklanan sözcük sayısı: 44
    Olağanüstü olay sayısı: 6
    Bu sayısal veriler, tekerlemedeki anlatımın neden bu kadar renkli ve canlı olduğu-
    nu, yeterince açıklıyor sanırız.
    Örnek 2: "Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde, o zaman idi ki
    bitten binek, pireden yedek, çavdardan kalkan, çöpten kargıolurmuş. Bu hal ile düştüm yola,
    vara vara vardım bir Çamlıbel'e. Çamlıbel'de çamur dizde, yetmişkarga beni görünce hep bir
    ağızdan, gelen ağamız giden ağamız demezler mi? Armudu taşlayalım, dibinde kışlayalım,
    uzun sözden birisi, ala tavşan derisi, müsaade ederseniz masala başlayalım."
    [/font][font=Times]"Bir varmışbir yokmuş" veya "evvel zaman içinde kalbur saman içinde" diye başla-
    yan bu tekerlemeler, masal olaylarının geçtikleri zamanın bir "bilinmeyen zaman"
    olduğunu ve çok eskilere dayandığınıanlatmasıbakımından işlevseldir. Ayrıca, yi-
    ne baştan söylenen bu tür tekerlemeler masalın gerçek olmadığını, eğlendirmek,
    ders vermek amacıyla uydurulduğu konusunda dinleyenleri uyarmak işlevini de
    amaçlar.
    Sonunda söylenenlerin işlevi ise, her şeyin olumlu, masal kahramanlarının gönlün-
    ce sonuçlanıp mutlu sona varıldığını belirtmek ve dinleyenlere de iyimserlik, umut
    aşılayıp "iyilerin iyilik, kötülerin kötülük bulacağı" iletisini vermektir.Bu nedenle
    de çoğu zaman, özetleyici tek bir cümleden oluşur. "Onlar ermişmuradına, biz çıkalım
    kerevetine" gibi. Bazen de anlatıcı, masalın sonunda anlatan, dinleyen ve söyleyen
    arasında paylaşılmak üzere gökten üç elma düştüğünü varsayar. Ayrıca kendisinin
    de orada bulunarak, bu olaylara tanık olduğunu belirtir. Örneğin: "Bu masalıanlatan
    da düğünde oynaya oynaya, bugüne kadar gelmiş".
    Bu üç elmanın hepsini bir söz oyunuyla kendisine ayıran anlatıcılar da vardır. Örne-
    ğin: "Kırk gün kırk gece düğün ettiler. Geçen gün ben de uğradım. Bana da üç elma ver-
    diler. Birini bana, birini Bölükbaşı'nın Yılmaz'a (Bu masalı anlatanın kendi adıdır), birini
    masalı söyleyene".
    Bazımasallarda ise istenen bu üç elma, "28-Küçük kardeş" masalının sonuç tekerle-
    mesinde olduğu gibi yerini "kuru üzüm"e bırakır. "Masalımız gitti şambayata, bir ta-
    bak kuru üzüm gele bu cemaata".
    Zaman zaman masalın ortasında yer alan ve kahramanların"Derelerden sel gibi, tepe-
    lerden yel gibi" geçtiklerini veya"Az gidip uz gidip dere tepe düz gittik"lerini belirten te-
    kerlemeler ise masal olaylarının geçtiği o uzun zamanları kısaltmak içindir. Örne-
    ğin: "Az gidip uz giden, dere tepe düz giden oğlan, sonunda bilmediği bir ülkeye varmış".
    Bazımasalların sonu da "Onlara kömür, bize uzun ömür"diye biter. Anlatıcının araya
    girip "ölenle ölünmez" gibi, kendi görüşlerini söyleyerek dinleyenleri yönlendirdi-
    ği de olur.

      Forum Saati Ptsi Mayıs 06 2024, 17:27