ALEVİ CANLAR FORUMU

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
ALEVİ CANLAR FORUMU

ALEVİ CANLAR FORUMU-TASAVVUF ARAŞTIRMA ,PAYLAŞIM

Mayıs 2024

PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
  12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031  

Takvim Takvim


    Alevilik-Bektaşi Sözlüğü > G

    alevi-veysel
    alevi-veysel
    çalışkan üyeler


    Mesaj Sayısı : 999
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Alevilik-Bektaşi Sözlüğü > G Empty Alevilik-Bektaşi Sözlüğü > G

    Mesaj tarafından alevi-veysel Çarş. Haz. 03 2009, 20:54


    GADDÂR: Hain, zalim.
    GÂDİR: Gadreden, hıyanet eden, fenalık eden.
    GADR: Hainlik, vefasızlık, zulüm, merhametsizlik, haksızlık.
    GAFLET: Gafillik, boş bulunma, dalgınlık, ihtiyatsızlık.
    GAFÛR: Çok bağışlayan, çok affeden. (Allah‘ın adlarından biri)
    GAİT: 1. İnsan pisliği, necaset, 2. Çukur yer, düz ve geniş yer.
    GALAT: Yanlış, yanılma.
    GALEBE-İ İLMİYYE: İlmî üstünlük.
    GALÎZ: Çirkin, terbiye dışı, kaba, ağır.
    GALLE: 1. Gelir, varidat, küçük kasa. 2. Zahire, mahsul, ekin.
    GAMGÜSÂR: Gam ve kederi def eden, teselli veren.
    GAMMAZ: “Gamz”dan. İftiracı, fitne koğucu. Birine iftira ederek zarar veren kimse.
    GAMZE: 1. Göz kırpma, gözle işaret, Nâz ile bakma, süzgün bakış. 2. Çene veya yanak çukurluğu.
    GANÎ: 1. Zengin, 2. Muhtaç olmayan. 3. Bol, fazla.
    GANÎMET: Savaşta düşmandan alınan mal.
    GÂR: Mağara.
    GARAM: Aşk, sevda, şiddetli arzu.
    GARANİK OLAYI: (Bak: Necm Sûresi)
    GARAZ: Maksat, gaye, niyet.
    GÂR-İ HIRA: Hıra mağarası.
    GARÎZA: Yaratılıştan olan, huy.
    GARK: Batmak, suda boğulmak.
    GARÛR: Aldatan, aldatıcı.
    GÂSIK: Gece, karanlık.
    GAYB: 1. Gizli olan, gözle görülmeyen şey. 2. Belirsiz, bilinmeyen şey.
    GAYBET (Gıybet): 1. Kaybolma. 2. Aleyhinde bulunma, arkasından söyleme, çekiştirme dedikodu yapma.
    GÂYETÜ’L-GÂYE: En son derecede, hedeflenen son amaç.
    GAYR-İ FITRÎ: Fıtrî olmayan. Doğuştan olmayan.
    GAYR-İ MUNSARİF: Cerr ve tenvin kabul etmeyen isim.
    GAYR-İ MÜSLİM: Müslüman olmayan.
    GAYZ U KÎN: Hiddet ve kin.
    GAYZ: Hiddet, öfke, hınç.
    GAZA: Din uğrunda kâfirlere karşı yapılan savaş, cihad.
    GILAF: Kılıç, kın, muhafaza.
    GILL U GIŞŞ: Şüphe ve tereddüt, kararsızlık. Kin ve hile. Hiyanet ve düşmanlık.
    GILMÂN: Hizmet gören delikanlılar. Köleler, esirler.
    GITÂ: Örtü, örtülecek şey.
    GİL: Kil, çamur, balçık.
    GİRÂN: 1. Ağır, sakil. 2. Fenâ, kokmuş. 3. Bıktırıcı, usandırıcı.
    GİRİFTÂR: 1. Tutulmuş, esir, yakalanmış. 2. Düşkün.
    GİRİZGÂH: 1. Kaçacak yer, melce, 2. Giriş.
    GUBÂR: Toz.
    GUBÂR-ÂVER: Toz götüren. Tozkoparan.
    GUBÂR-I HÜZÜN: Üzüntü dalgası, üzüntü tozları.
    GUFRAN: Mağfiret, bağış.
    GULŞEN U GÜLZÂR: Gül bahçesi ve gül tarlası.
    GUNNE: Şeddeli “nun” ile şeddeli “mim”in teğanni ile okunması.
    GURBET: 1. Gariplik, yabancılık. 2. Yabancı memleket, yabancı diyar, vatan dışı, yâdel.
    GURFE: Oda, çadır, çardak, cumba.
    GURRE: 1. Parlaklık, aklık. 2. Atın alnındaki beyazlık. 3. Arabi ayın ilk günü.
    GURUB: Batma, batış.
    GURUB-İ ŞEMS: Güneşin batışı.
    GUZÂT: Gâziler. Düşmanla savaşmış İslâm askerleri.
    GÜRÛH: Cemaat, bölük, takım, topluluk, çete.

      Forum Saati Cuma Mayıs 10 2024, 05:38