Absürd
Anlamsal öğeleri birbiriyle
bağdaşmayan... Mantık açısından mantık kurallarına aykırı olanı dile
getirir. Saçma bir düşünce, öğeleri birbirini tutmayan, birbiriyle
bağdaşmayan düşüncedir. Saçma bir yargı kendi içinde tutarsızlığı olan
ya da tutarsızlığı içeren bir yargıdır.
Anlamsız ile saçma
aynı anlamda değildirler. Saçmanın bir anlamı vardır fakat yanlıştır
anlamsızın ise hiçbir anlamı yoktur. Saçma, felsefede usa aykırılığı
dile getirir. Usa aykırı olan her şey saçmadır. Saçma doğru ile yanlış
arasında yer alan üçüncü bir kavramdır. Yanlış ile karıştırılmamalıdır.
Her yanlış saçma olmayabilir.
Agnostisizm
İnsanın,
kendi deneyimleriyle elde ettiği olguların ötesinde hiçbir şeyin
varlığını bilemeyeceğini ileri süren öğreti. Agnostisizm hem bir terim
, hem de felsefi kavram olarak Thomas Huxley tarafından ortaya atıldı.
Huxley agnostik sözcüğünü hem geleneksel Yahudi-Hıristiyan
tanrıcılığını, hem de tanrıtanımazlık öğretisini reddederek Tanrının
varlığı sorununu ortada bırakan düşünürler için kullandı. Terim daha
sonra geriye götürülerek bütün bilinemezci öğretileri kapsamıştır.
Agnostisizm, tarihsel olarak bilimin denetiminden yoksun insan
düşüncesinin düştüğü büyük yanılgılara bir tepki olarak ortaya
çıkmıştır. İlk tepkiyi Yunan antikçağ bilgicilerinden duyumcu sofistler
vermiştir. Onlara göre bilgi duyuların sonucudur ve duyular dışında
bilgi edinemez ve herkes için geçerli bilgi olamaz.
Ahlak
İnsanların
toplum içindeki davranışlarını ve birbirleriyle ilişkilerini düzenlemek
amacıyla başvurulan kurallar dizgesi, başka insanların davranışlarını
olumlu ya da olumsuz biçimde yargılamakta kullanılan ölçütler bütünü.
Tarih boyunca her insan topluluğunda ahlak dizgesi var olmuştur. Bu
dizge toplumdan topluma ve aynı toplum içinde çağdan çağa değişiklik
gösterir.Nesnel ya da toplumsal ahlak, insanın toplumun öteki
bireylerine karşı ödevini içerir. Bu kurallar yazılı olmadığı için
biçimsel bakımdan hukuktan farklı olmakla birlikte, gene de ahlak ile
hukukun örtüştüğü, hatta özdeşleştiği durumları vardır. Toplumsal
yaşama egemen olan hukuk kurallarıyla nesnel ahlak arasında sıkı bir
bağ vardır. Toplumun genel ahlak görüşlerine ve toplumsal vicdana uygun
düşmeyen hukuk düzenlemeleri, kendilerinden beklenen toplumsal işlevi
yerine getiremeyeceğinden uzun ömürlü olmaz.
Anlamsal öğeleri birbiriyle
bağdaşmayan... Mantık açısından mantık kurallarına aykırı olanı dile
getirir. Saçma bir düşünce, öğeleri birbirini tutmayan, birbiriyle
bağdaşmayan düşüncedir. Saçma bir yargı kendi içinde tutarsızlığı olan
ya da tutarsızlığı içeren bir yargıdır.
Anlamsız ile saçma
aynı anlamda değildirler. Saçmanın bir anlamı vardır fakat yanlıştır
anlamsızın ise hiçbir anlamı yoktur. Saçma, felsefede usa aykırılığı
dile getirir. Usa aykırı olan her şey saçmadır. Saçma doğru ile yanlış
arasında yer alan üçüncü bir kavramdır. Yanlış ile karıştırılmamalıdır.
Her yanlış saçma olmayabilir.
Agnostisizm
İnsanın,
kendi deneyimleriyle elde ettiği olguların ötesinde hiçbir şeyin
varlığını bilemeyeceğini ileri süren öğreti. Agnostisizm hem bir terim
, hem de felsefi kavram olarak Thomas Huxley tarafından ortaya atıldı.
Huxley agnostik sözcüğünü hem geleneksel Yahudi-Hıristiyan
tanrıcılığını, hem de tanrıtanımazlık öğretisini reddederek Tanrının
varlığı sorununu ortada bırakan düşünürler için kullandı. Terim daha
sonra geriye götürülerek bütün bilinemezci öğretileri kapsamıştır.
Agnostisizm, tarihsel olarak bilimin denetiminden yoksun insan
düşüncesinin düştüğü büyük yanılgılara bir tepki olarak ortaya
çıkmıştır. İlk tepkiyi Yunan antikçağ bilgicilerinden duyumcu sofistler
vermiştir. Onlara göre bilgi duyuların sonucudur ve duyular dışında
bilgi edinemez ve herkes için geçerli bilgi olamaz.
Ahlak
İnsanların
toplum içindeki davranışlarını ve birbirleriyle ilişkilerini düzenlemek
amacıyla başvurulan kurallar dizgesi, başka insanların davranışlarını
olumlu ya da olumsuz biçimde yargılamakta kullanılan ölçütler bütünü.
Tarih boyunca her insan topluluğunda ahlak dizgesi var olmuştur. Bu
dizge toplumdan topluma ve aynı toplum içinde çağdan çağa değişiklik
gösterir.Nesnel ya da toplumsal ahlak, insanın toplumun öteki
bireylerine karşı ödevini içerir. Bu kurallar yazılı olmadığı için
biçimsel bakımdan hukuktan farklı olmakla birlikte, gene de ahlak ile
hukukun örtüştüğü, hatta özdeşleştiği durumları vardır. Toplumsal
yaşama egemen olan hukuk kurallarıyla nesnel ahlak arasında sıkı bir
bağ vardır. Toplumun genel ahlak görüşlerine ve toplumsal vicdana uygun
düşmeyen hukuk düzenlemeleri, kendilerinden beklenen toplumsal işlevi
yerine getiremeyeceğinden uzun ömürlü olmaz.