Türk Halk Müziği Nota Arşivi
Acem Kızı (Kubat)
Açma zülüflerin yellere karşı
Ada sahillerinde bekliyorum (Hicaz İstanbul Türküsü)
Ağ ellerin sala sala gelen yâr
Ah bir ataş ver cigaramı yakayım
Ahu gözlerini sevdiğim dilber
Ah yalan dünyada yalan dünyada
Aksaray'dan geçer iken cevirdiler yolumu
Al alma boyanır mı
Allı durnam bizim ele varırsan (Neşet Ertaş)
Allı durnam bizim ele varırsan (Sümer Ezgü)
Altın hızmav mülayim
Al yanak allanıyor
Aman avcı vurma beni
Amman amman Bağdatlı (Mahur Türkü)
Anam ağlar başucumda oturur
Arakçının mendedir Ceyran
Ayva çiçek açmış yaz mı gelecek (Uşşak Türkü)
Bahar gelende mende
Bahçada gül ağacı güzelim haydi haydi
Ben bir göçmen kızı gördüm Tuna boyunda
Ben gidiyom emanetin Allah'a
Ben kendimi gülün dibinde buldum
Ben miyim dünyada bir bahtı kara
Beyoğlunda gezersin (İstanbul Türküsü)
Bir daracık pencere
Bir fırtına tuttu bizi deryaya kardı
Bir nefesçik söyleyim
Bodrumlular erken biçer ekini (Bodrum Hakimi)
Bugün ayın ışığı
Bugün ayın üçüdür
Bulut gelir seher ile
Bülbülüm altın kafeste öter aheste aheste
Cahildim dünyanın rengine kandım
Cemile'nin gezdiği dağlar meşeli imanım
Cevizin yaprağı dal arasında
Çalın davulları çaydan aşağıya amman
Çanakkale içinde aynalı çarşı
Çarşamba’yı sel aldı
Çaya da düştü tutamadım kolunu (Ümmü Kız)
Çekemedim akça kızın göçünü
Çıkayım gideyim Urumeline (Hüseyni Rumeli Türküsü)
Çırpınıp da Şan ovaya çıkınca (Acem Kızı - Neşet Ertaş)
Dalda çıkmış bir elma (Karabiberim)
Dane dane benleri var yüzünde
Değirmen başında vurdular beni
Deymen benim gamlı yaslı gönlüme
Dost dost diye nicesine sarıldım
Dumanı da vardır şu dağların başında
Dün gece yar hânesinde yastığım bir taş idi
Dünya umuruna meylini verme
Eklemedir koca konak ekleme
Eledim eledim höllük eledim
Elif dedim be dedim aman
El veriyor el veriyor koca konak bel veriyor
Evlerinin önü mersin
Eziz dostum benden küsüp incidi
Fındıklı bizim yolumuz (Uşşak İstanbul Türküsü)
Fikrimden geceler yatabilmirem (Ayrılık)
Gerizler başında hoplayamadım
Gine dertli dertli iniliyorsun
Gönül dağı yağmur boran olunca
Gül kuruttum gül kuruttum
Harmandalı
Hastane önünde incir ağacı
Hekimoğlu derler benim aslıma
Huma kuşu yükseklerden seslenir
Iğdır'ın al alması
İbrişim örmüyorlar (Rast Türkü)
İki keklik bir kayada ötüyor
İp attım ucu kaldı
İşte gidiyorum çeşm-i siyahım
İzmir'in kavakları (Segah Türkü)
Kalenin dibinde bir taş olaydım
Karahisar kalesi yıkılır gelir
Kâr etmez ahım sen Gülizâre
Kar mı yağmış yüce dağlar başına
Karpuz kestim yiyen yok
Karyolamın Demiri Yandım Ayşem
Keklik dağlarda şağılar
Kerkük Divanı
Kesik çayır biçilir mi
Kırmızı buğday ayrılmıyor sezinden
Kırmızı gülün alı var (Hicaz Rumeli Türküsü)
Kız bahçende gül var mı
Kiremite su düştü
Kiziroğlu Mustafa Bey
Kova kova indirdiler yazıya (Kaç kuzulu ceylan kaç avcı geldi)
Kuyu da başında testi (Hüzzam Türkü)
Kütahya'nın pınarları akışır
Laçin
Manastır'ın ortasında var bir havuz
Meni attın ay gız ay gız ataşa (Nihavend Azeri Türkü)
Ne ağlarsın benim zülfü siyahım
Neredesin sen
Ne güzel yaratmış yar yar seni yaradan
Niye çattın kaşlarını
N'olur hey gelin n'olur
Ondört bin yıl gezdim pervanelikte (Haydar Haydar)
Ormancı (Çıktım Belen kahvesine baktım ovaya)
Pencere açıldı Bilal Oğlan piştov patladı (Hicaz Rumeli Türküsü)
Penceresi cam cama muallim
Sabahın seherinde ötüyor kuşlar
Sabahtan kalktım da ezen sesi var
Sarı yazma yakışmaz mı güzele
Seher vakti çaldım yarin kapısını
Senden bana yar olmaz
Serenler serenler yüksek de serenler of
Sevda gitmiyor serde de amanın Leyla
Sevda olmasaydı (Nar danesi)
Sobalarında kuru da meşe yanıyor efem
Sokak başı meyhane
Su Gelir Millendirir
Suda balık oynuyor
Su gelir bulanarak bahçeyi dolanarak
Şafak söktü yine sunam uyanmaz
Şu dere yonca (Mahur Türkü)
Şu karşı yaylada göç kater kater
Şu karşıki dağda kar var duman yok
Şu uzun gecenin gecesi olsam
Şu limandan (Yalta'dan) taş yükledim gemim dolmadı (Hicaz Türkü)
Telgırafın tellerine kuşlar mı konar (Uşşak istanbul Türküsü)
Tanrıdan diledim bu kadar dilek aman aman
Uzun ince bir yoldayım
Vardar ovası (Hicaz Rumeli Türküsü)
Vardım Hint eline kumaş getirdim
Yabandan gel kara gözlüm yabandan aslanım hey hey
Yanıyor mu yeşil köşkün lambası yâr (Hüzzam İstanbul türküsü)
Yârim İstanbul'u mesken mi tuttun
Yemen Türküsü
Yeni geldim Dinek Dağı gurbetten
Yeşil yaprak arasında kırmızı gül goncesi
Yine gam yükünün kervanı geldi
Zahide kurbanım nolacak halim
Zeynep bu güzellik var mı soyunda
Zülüf dökülmüş yüze aman