Edebiyatın İçinde Halk Edebiyatının Yeri
Bütün ulusların edebiyatlarında olduğu gibi, Türk edebiyatında da halk edebiyatı
geleneğinden sürekli yararlanılmaktadır. Bunun tersini düşünmek doğru olmaz.
Çünkü bugün bile, insanın çocukluğunda tanıştığı ilk edebiyat ürünleri ninni, te-
kerleme, masal gibi halk geleneğine dayalı ürünlerdir. Böyle bir gelenek içerisinde
yetişen sanatçı, çok aykırıbir yapıt sunsa da, düşünsel dünyasının derinliklerindeki
bu birikimlerin izleriyle tanışıklığını hiç bir zaman yok sayamayacaktır.
Bu kaçınılmaz gerçeğe daha bilinçli bir biçimde yaklaşarak iletmek istediği düşün-
sel ve estetik iletileri halkbilim ve halk edebiyatı ürünlerinden özellikle yararlana-
rak okuyucusuna ulaştıran sanatçılar da vardır. İngiltere'de Macperson'un ve
Percy'nin İngiliz halk türkülerini örnek alarak geliştirdikleri edebiyat dili, Alman-
ya'da Klopstock ve Herder'in epik şiirden ve halk türkülerinden yararlanarak ge-
liştirdikleri edebiyat geleneği, klasik edebiyatın sıkıkaidelerinin kırılmasına ve ulu-
sal bir edebiyatın yaratılmasına yol açmıştır. Puşkin'in Rus edebiyat dilini yaratma-
da halk edebiyatından ne büyük yardımlar gördüğü bilinen bir gerçektir. Puşkin,
dadısı Rodionovna'dan, ta çocukluğunda dinlediği masallar için "bunların her biri
bir şiirdi", atasözleri için ise "dilimizin altın madeni" demektedir. Puşkin'den sonra
gelen büyük Rus yazalarının hepsi, Lermontof, Gogol, Turgenyev, Tolstoy ve Dosto-
yevski "halkın ruhu ile kaynaşmanın" yolunu Puşkin'in açtığıgelenekten öğrenmiş-
tir.
Ülkemiz edebiyatında, halk edebiyatı ürünlerinin konu, biçim ve biçeminden ya-
rarlanarak özleri sağlam, dili ve anlatımıgüçlü yapıtlar veren sanatçılarımızın içeri-
sinde Ömer Seyfettin, Ahmet Rasim, Ahmet Mithat Efendi, Hüseyin Rahmi Gürpınar
adları akla ilk gelenlerdir.
Günümüz edebiyatçıları içerisinde sadece ülkemizde değil, dünyanın bütün ülke-
lerinde işlediği temalar kadar işleyiş biçimi bakımından da örnek gösterilen Ya-
şar Kemal, özgünlüğünü destan ve halk hikayeciliği geleneğinden yararlanarak var
etmiştir. Yaşar Kemal'in Demirciler ÇarşısıCinayeti, Yusufçuk Yusuf , YılanıÖldür-
seler, İnce Memed, Yer Demir Gök Bakır, Ölmez Otu, vb. romanları halk edebiyatı-
nın zengin dil birikimini yansıtmaktadır. Ayrıca sözlü kültürde var olan Karacaoğ-
lan, Köroğlu, Ala Geyik efsanelerini derleyerek yazdığı Üç Anadolu Efsanesi halk
edebiyatının çağdaşedebiyat içerisindeki yerini göstermesi bakımından önemli ya-
pıtlardır. Bu listeye yine Yaşar Kemal'in yapıtlarından Ağrı Dağı Efsanesi'ni, Fil-
ler Sultanı ile Küçük Karınca'yı da eklemek gerekir.
Halk edebiyatı geleneği ve halkbiliminden edebiyatımızda sadece Yaşar Kemal bu
denli yararlanmamıştır. ÇağdaşTürk edebiyatıiçerisinde önemli yerleri olan Nazım
Hikmet'in Sevdalı Bulut, Şeyh Bedrettin Destanı, Ferhat İle Şirin, Yusuf ile Meno-
fis adlı yapıtları, Sabahattin Ali'nin Hasan Boğuldu adlı öyküsü, Samim Kocagöz'ün
kimi öykü ve romanları, Aziz Nesinve Muzaffer İzgü'nün birçok gülmece öyküsünde
halk edebiyatının zengin örneklerinden yararlanılmıştır. Ahmed Arif, Enver Gökçe,
Necip Fazıl Kısakürek, Bekir Yıldız, Ümit Kaftancıoğlu, Niyazi Akıncıoğlu, Kemal Tahir,
Bedri Rahmi Eyüpoğlu, Ali Kemal Gözükara, Osman Şahin, Kemal Bilbaşar, Abbas Sayar,
Onat Kutlar, Necati Cumalı, Abdülkadir Bulut, Hasan Hüseyin, Gülten Akın ve daha
genç kuşaktan Murathan Mungan, Ömer Civano, Müslüm Çelik gibi şair ve yazarları-
mızın yapıtlarında da bu geleneğin belirgin izleri vardır.
Aşağıda Akın'ın (1982) yazısında da halk yazınının çağdaş yazına kaynaklık etti-
ğine ve önemine değinilmiştir.
Bütün ulusların edebiyatlarında olduğu gibi, Türk edebiyatında da halk edebiyatı
geleneğinden sürekli yararlanılmaktadır. Bunun tersini düşünmek doğru olmaz.
Çünkü bugün bile, insanın çocukluğunda tanıştığı ilk edebiyat ürünleri ninni, te-
kerleme, masal gibi halk geleneğine dayalı ürünlerdir. Böyle bir gelenek içerisinde
yetişen sanatçı, çok aykırıbir yapıt sunsa da, düşünsel dünyasının derinliklerindeki
bu birikimlerin izleriyle tanışıklığını hiç bir zaman yok sayamayacaktır.
Bu kaçınılmaz gerçeğe daha bilinçli bir biçimde yaklaşarak iletmek istediği düşün-
sel ve estetik iletileri halkbilim ve halk edebiyatı ürünlerinden özellikle yararlana-
rak okuyucusuna ulaştıran sanatçılar da vardır. İngiltere'de Macperson'un ve
Percy'nin İngiliz halk türkülerini örnek alarak geliştirdikleri edebiyat dili, Alman-
ya'da Klopstock ve Herder'in epik şiirden ve halk türkülerinden yararlanarak ge-
liştirdikleri edebiyat geleneği, klasik edebiyatın sıkıkaidelerinin kırılmasına ve ulu-
sal bir edebiyatın yaratılmasına yol açmıştır. Puşkin'in Rus edebiyat dilini yaratma-
da halk edebiyatından ne büyük yardımlar gördüğü bilinen bir gerçektir. Puşkin,
dadısı Rodionovna'dan, ta çocukluğunda dinlediği masallar için "bunların her biri
bir şiirdi", atasözleri için ise "dilimizin altın madeni" demektedir. Puşkin'den sonra
gelen büyük Rus yazalarının hepsi, Lermontof, Gogol, Turgenyev, Tolstoy ve Dosto-
yevski "halkın ruhu ile kaynaşmanın" yolunu Puşkin'in açtığıgelenekten öğrenmiş-
tir.
Ülkemiz edebiyatında, halk edebiyatı ürünlerinin konu, biçim ve biçeminden ya-
rarlanarak özleri sağlam, dili ve anlatımıgüçlü yapıtlar veren sanatçılarımızın içeri-
sinde Ömer Seyfettin, Ahmet Rasim, Ahmet Mithat Efendi, Hüseyin Rahmi Gürpınar
adları akla ilk gelenlerdir.
Günümüz edebiyatçıları içerisinde sadece ülkemizde değil, dünyanın bütün ülke-
lerinde işlediği temalar kadar işleyiş biçimi bakımından da örnek gösterilen Ya-
şar Kemal, özgünlüğünü destan ve halk hikayeciliği geleneğinden yararlanarak var
etmiştir. Yaşar Kemal'in Demirciler ÇarşısıCinayeti, Yusufçuk Yusuf , YılanıÖldür-
seler, İnce Memed, Yer Demir Gök Bakır, Ölmez Otu, vb. romanları halk edebiyatı-
nın zengin dil birikimini yansıtmaktadır. Ayrıca sözlü kültürde var olan Karacaoğ-
lan, Köroğlu, Ala Geyik efsanelerini derleyerek yazdığı Üç Anadolu Efsanesi halk
edebiyatının çağdaşedebiyat içerisindeki yerini göstermesi bakımından önemli ya-
pıtlardır. Bu listeye yine Yaşar Kemal'in yapıtlarından Ağrı Dağı Efsanesi'ni, Fil-
ler Sultanı ile Küçük Karınca'yı da eklemek gerekir.
Halk edebiyatı geleneği ve halkbiliminden edebiyatımızda sadece Yaşar Kemal bu
denli yararlanmamıştır. ÇağdaşTürk edebiyatıiçerisinde önemli yerleri olan Nazım
Hikmet'in Sevdalı Bulut, Şeyh Bedrettin Destanı, Ferhat İle Şirin, Yusuf ile Meno-
fis adlı yapıtları, Sabahattin Ali'nin Hasan Boğuldu adlı öyküsü, Samim Kocagöz'ün
kimi öykü ve romanları, Aziz Nesinve Muzaffer İzgü'nün birçok gülmece öyküsünde
halk edebiyatının zengin örneklerinden yararlanılmıştır. Ahmed Arif, Enver Gökçe,
Necip Fazıl Kısakürek, Bekir Yıldız, Ümit Kaftancıoğlu, Niyazi Akıncıoğlu, Kemal Tahir,
Bedri Rahmi Eyüpoğlu, Ali Kemal Gözükara, Osman Şahin, Kemal Bilbaşar, Abbas Sayar,
Onat Kutlar, Necati Cumalı, Abdülkadir Bulut, Hasan Hüseyin, Gülten Akın ve daha
genç kuşaktan Murathan Mungan, Ömer Civano, Müslüm Çelik gibi şair ve yazarları-
mızın yapıtlarında da bu geleneğin belirgin izleri vardır.
Aşağıda Akın'ın (1982) yazısında da halk yazınının çağdaş yazına kaynaklık etti-
ğine ve önemine değinilmiştir.