ALEVİ CANLAR FORUMU

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
ALEVİ CANLAR FORUMU

ALEVİ CANLAR FORUMU-TASAVVUF ARAŞTIRMA ,PAYLAŞIM

Mayıs 2024

PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
  12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031  

Takvim Takvim


    Pir Sultan Abdal'ın Kalender Çelebi Kırımından Kurtuluşu

    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Pir Sultan Abdal'ın Kalender Çelebi Kırımından Kurtuluşu Empty Pir Sultan Abdal'ın Kalender Çelebi Kırımından Kurtuluşu

    Mesaj tarafından Admin Perş. Nis. 30 2009, 14:23

    İsmail Kaygusuz

    Pir Sultan Abdal'ın Kalender Çelebi Kırımından Kurtuluşu

    Baştan beri ileri sürdüğümüz düşünceler doğrultusunda akılyürütüldüğünde, Kalender Şah ayaklanmasına elli yaşlarında katılmış olması gereken Pir Sultan Abdal ayaklanmanın bastırılmasını izleyen kırımdan acaba nasıl kurtuldu?

    Şah İsmail'in ölümünün ardından, Hacı Bektaş Veli Dergâhı'nı Erdebil'in önüne geçirme ve merkez yapma siyasetini cesaretle ortaya atıp savunan Pir Sultan Abdal, Osmanlı'nın Bektaşileri ve Alevileri birbirinden ayırma ve parçalama gayretini boşa çıkarmış, Dergâh postnişini Kalender Çelebi'yi ezilen Anadolu Alevi kitlelerinin kurtarıcı “Şah”ı olarak görüp, onun övgüsünü yapmıştır. Bektaşi ve Alevileri tam birliğe yöneltmiştir. Ve de, inançları doğrultusunda başını vermekten çekinmeyen Alevi halk topluluklarını Muhammed-Ali, Hüseyin, Ehlibeyt, Oniki İmam sevgisi; Muaviye-Yezit-Mervan laneti, yani “Tevella ve Teberra” simgeleri içinde Kalender Şah’ın çevresinde toplama, birleştirme çağrıları yaptığı anlaşılıyor.

    Şiirlerine simgeleri öylesine ustalıkla yerleştirmiştir ki, bunlar adeta Pir Sultan’ı koruyucu örtü olmuşlardır. Ancak Kanuni'nin, babası Yavuz Selim'i aratmayan Kızılbaş düşmanlığından belki 20 yılı aşkın bir süre kendini koruyabilmesi, Anadolu'yu daha doğrusu yaşadığı bölgeyi uzun süre terketmesine bağlanmalıdır.

    Gençliğinde, Şah İsmail yandaşı olarak onun propagandasını yaptığı zamanlar, kendini Arapkir-Eğin-Divriği'nin ortak otlağı olan Sarı Çiçek Yaylası'nda gizlediğini belirleyen bilgilerden söz etmiştik. Pir Sultan Abdal’ın -kendini ikinci gizlenme dönemi olarak niteleyeceğimiz- bu yılları nerede geçirmiş olduğunu açık veya kapalı olarak gösteren şiirlerinden örnekler bulunmaktadır. Onlardan bazılarını aşağıda vereceğiz.

    Feleğin bile düzene desteğini vererek kendisini “çevre çevre yeldirdiğini” söyleyen Pir Sultan, “ayrılığın okunu dolduran” nedeni üç şeye bağlamaktadır; “ecel, didar ve nasip”. Başta ecel, yani ölüm korkusu olunca güzel yüz ve nasip kavramlarının önemi kalır mı?

    Kısmet verip bizi salan çöllere

    Ya eceldir ya didardır ya nasip (didar: sevgilinin güzel yüzü)

    Felek bizi saldı özge hallere

    Ya eceldir ya didardır ya nasip

    * Kısmet verip çevre çevre yeldirdi
    * Bilmediğim hikmetlere daldırdı
    * Çekip ayrılığın okun doldurdu
    * Ya eceldir ya didardır ya nasip

    # Felek arka vermiş çarhın devine

    Arıt kalbin evin iman sevine

    Türlü dalga geldi gönlüm evine

    Ya eceldir ya didardır ya nasip

    (...)

    Pir Sultan Abdal’ım der ki vardığım

    Ulu dergâhıdır yüzler sürdüğüm

    Bilmediğim hikmetleri bildiğim

    Ya eceldir ya didardır ya nasip

    Ayrıca Pir Sultan Abdal'ın talibi Kul Himmet'in bir şiirinde, yana yakıla Pir'ini aradığını ve Oniki İmamlardan, velilerden, peygamberlerden, Anadolu'nun çeşitli bölgelerinde yatmakta olan erler-evliyalardan yardım dilediğine tanık oluyoruz. Kul Himmet “Allah bir Muhammed Ali diyerek” Pir'inin derdine düşüyor ve onu göremediği için çok dertli olduğunu söylüyor. Oniki İmamlar dahil olmak üzere 44 kişi ve yer adı geçmektedir. Kul Himmet'in bütün buraları dolaşmış ve bu erlerin mezarlarını ziyaret etmiş olması büyük olasılıktır. Ve yine olasıdır ki, kendisi de Pir'i gibi uzun süre izini kaybettirmiştir. Aşağıda sunduğumuz bu şiir bize Pir Sultan'ın nasıl uzun bir süre kayıplara karışıp gizlenmiş olduğunu açıkça göstermektedir:

    Mekân mı tuttun sen bu gurbet illeri

    Göremedim Pirimi dertliyim dertli

    ... görsem sorayım sinleri

    Göremedim Pirimi dertliyim dertli

    * Turna gibi kanadı var yolu var
    * Figanı var firkatı var ünü var
    * Ölümün elinden çokca gamı var
    * Göremedim Pirimi dertliyim dertli

    # Niyaz kılın Pir Sultan'a Pirime

    Her kul dayanır mı böyle zulüme

    Zayıf Yusuf melhem etsin yarama

    Göremedim Pirimi dertliyim dertli

    * Hüseyin Ova'nın gen' olur yazı
    * Samah tutuyor mu gelini kızı
    * Bir haber vereydin Hüseyin Gazı
    * Göremedim Pirimi dertliyim dertli

    # Abdal Ata tekkesine varalım

    Elven Çelebi'ye yüzler sürelim

    Koyun Baba'ya bir peyik salalım

    Göremedim Pirimi dertliyim dertli

    * Bu imiş kısmetim bunda Mevla'dan
    * Pirime kimler kıydı hey Yaradan
    * Bizi sevindirir bir gün ağladan
    * Göremedim Pirimi dertliyim dertli

    # Mehmet Dede Sultan erlerden okun

    Karpuzu Büyük'ten gülleri sokun

    Var imdi düşmanlar kınalar yakın

    Göremedim Pirimi dertliyim dertli

    * Kızıl Deli imdadıma gelindi
    * Şah-ı Haydar ahvalimden bilindi
    * Çoban Baba'ya garibi sorundu
    * Göremedim Pirimi dertliyim dertli

    # Monla Hünkâr Umur Sultan varıyom

    Depreşir yaraya merhem arıyom

    Baba Kaygusuz'u nerde soruyom

    Göremedim Pirimi dertliyim dertli

    * Sahap çıkamadım da verdi Mısır'ı
    * Bilin Mısırlının çoktur kusuru
    * İmam Ali imiş erin asılı
    * Göremedim Pirimi dertliyim dertli

    # İmam Hasan sır içinde sır idi

    ................

    Erler imdat eylen gönül farıdı

    Göremedim Pirimi dertliyim dertli

    * İmam Hüseyin'in makamı kande
    * Üstüne irahmet yağmaz mı günde
    * Pirim kula himmet imdat etsin de
    * Göremedim Pirimi dertliyim dertli

    # Vardım idi İbrahim'e Halil'e

    Erler niyaz kılın İmam Zeynel'e

    Soralım Veysel'e Yemen iline

    Göremedim Pirimi dertliyim dertli

    * Gelindi varalım Acem Şah'ına
    * Kimidi sır veren İmam Bakır'a
    * Sordum bulamadım İmam Cafer'e
    * Göremedim Pirimi dertliyim dertli

    # Eba Müslim teberini alıyor

    Himmet eylen İsa gökten iniyor

    Elalem Musa Kazım da biliyor

    Göremedim Pirimi dertliyim dertli

    * Şit peygamber evladına Hu dedi
    * Güruh Naci silsilesi bu dedi
    * Muhammed Taki Naki'ye su dedi
    * Göremedim Pirimi dertliyim dertli

    # Hasan Askeri'den bulak miraci

    Bostan Kulu'yunan Er Kara Hacı

    Teslim Abdal Derviş Ali davacı

    Göremedim Pirimi dertliyim dertli

    * Abdal Musa kalemini çalınca
    * Çok çağırdım üşermedi yalınca
    * Hesabımız görek Mehdi gelince
    * Göremedim Pirimi dertliyim dertli

    # Şeyh İbrahim Şeyh Hasan'ın gülüdür

    Ali Baba Hubuyar'ın yaridir

    Er Aslanoğlu'nu desen Ali'dir

    Göremedim Pirimi dertliyim dertli

    * Gelindi varalım Hoca Bodun'a
    * Ak Hoca yardımcı ikrar güdene
    * Çeltek Baba yardım etmez la diyene (la: yok)
    * Göremedim Pirimi dertliyim dertli

    # Şeyh Nusret tekkisini unuttuk

    Allah'ım şu dünyayı da kuruttuk

    Dikin kefenimi suyum ılıttık

    Göremedim Pirimi dertliyim dertli

    * Denizli Baba'nın da açıktır çiçeği
    * .....................
    * Ya Seyyid Selhaddin erin gerçeği
    * Göremedim Pirimi dertliyim dertli

    # Uyan Balım Sultan halim pek yaman

    Hacı Bektaş Veli göndersin iman

    Benim güddüğüm yol Sahib-i Zaman

    Göremedim Pirimi dertliyim dertli

    * Görelim yitiği buldu Kul Himmet
    * Yerden gökten evvel Ali Muhammed
    * Bendenin sorduğu bir zat-ı sıfat
    * Göremedim Pirimi dertliyim dertli (1)

    #

    1 Şiirde geçen kişi ve yer adları için bkz. Cahit Öztelli: Pir Sultan’ın Dostları. İstanbul 1984: 20-23, dipnt. 2-25. Biz, 19. dörtlükte geçen Şeyh Hasan’ın, yukarıda Pir Sultan’ın hakkında bir yalvarı şiiri yazdığı Şeyh Hasan Onar olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca Öztelli’nin, bu şiirin Pir Sultan’nın darağacına çekilmesinden sonra yazıldığı ve ölüsü arkasında söylenmiş bir ağıt olduğu görüşüne de katılmıyoruz. Baştaki kıtanın eksik ulaşmış dizesinde geçen “sinleri” (mezarları) sözcüğünden bu kanıya varılması doğru olamaz. Alevi-Bektaşiikte İmamların-Velilerin ölümsüzlüğü, ruhlarının aramızda dolaştığı inancı yaygındır; onlardan yardım dilenir, bir tür onlar aracılığıyla Tanrıya çağrıları ulaşır. Çünkü veliler (evliya), sözcük anlamıyla da “Tanrının dost ve sevdikleri” kutsal kişiliklerdir. Kul Himmet aramakta olduğu “Pir”ini, yani Pir Sultan Abdal’ı bulabilmesi için onlardan yardım istiyor. Kul Himmet onun için daha bir çok şiirler yazmış ve ona ulaştırıp, “müşküllerini” sormuştur. Pir Sultan’ın da karşılık verdiğini biliyoruz. Kul Himmet incelememizde bu ilişkiler genişçe açıklanmıştır.

      Forum Saati Ptsi Mayıs 13 2024, 18:09