Millî Edebiyatta Öykü
Halide Edip Adıvar, Millî Edebiyat döneminin ilk öykü yazarlarındandır. Roman-
larından önce yazmaya başladığıöykülerinde dil, Servet-i Fünun'un dil ve anlatımı-
na uygundur. Daha sonraki öykülerinde daha yalın, konuşma diline uyan bir dil
kullanmıştır. Romanlarında olduğu gibi öykülerinde de kadın kahramanlar öne
çıkmıştır. Yazar öykülerini Harap Mabetler ve Dağa Çıkan Kurt adlı iki kitapta topla-
mıştır.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun ilk öykü kitabı Bir Serencam'dır. 1913'te basılan
kitaptaki öykülerde Servet-i Fünun'un anlayışına uygun bir dil ve anlatım görülür.
Ancak yazar, sonraki baskıda öykülerin dilini yalınlaştırmıştır. Yakup Kadri, bu ki-
tabındaki öykülerinde o dönemin gelenek ve göreneklerinden büyük zarar gören
mutsuz insanları anlatmıştır. Kitaba adını veren Bir Serencam öyküsünde tutsaklık
konusunu ele almıştır. Yakup Kadri'nin öteki öykü kitapları Rahmet ve Millî Savaş
Hikayeleri'dir.
Önceki ünitede, Millî edebiyatın 1911'de çıkmaya başlayan Genç Kalemler dergisi-
ne ve bu dergide başlatılan Yeni Lisan hareketine dayandığını; derginin başında da
Ali Canip'le birlikte Ömer Seyfettin'in bulunduğunu görmüştük. Ömer Seyfettin
(1884-1920) bu hareketle dilin yalınlaşmasında önemli bir dönemi başlatmakla kal-
mamış; bu dili edebiyatta kullanarak başarılı örnekler de vermiştir.
Batılıanlamda öykü edebiyatımıza Tanzimat döneminde girmişolsa da dil ve konu
bakımından aksaklıklar vardı. Öykünün diliyle, konusuyla bize ait olması ancak
Millî Edebiyatta, daha çok da Ömer Seyfettin'in çabalarıyla gerçekleşti.
Çağdaşanlamdaki Türk öykücülüğünün ilk önemli kişiliği olan Ömer Seyfettin,
aynı zamanda öykü yazarlığını kendine ilk meslek edinen yazardır.
Türk edebiyatında öykü, ancak Ömer Seyfettin'den sonra yazarlar arasında başlı
başına bir tür olarak ilgi görmüştür. Dolayısıyla Türk öykücülüğünün gelişmesinde
Ömer Seyfettin'in büyük bir etkisi olmuştur.
Yazarın ilk öyküsü 1908'de Tenkid adlı dergide yayımladığı At'tır. Bu öyküdeki
yalın Türkçeyi sonraki eserlerinin tümünde bilinçle ve başarıyla kullandığıgörülür.
Trablusgarp, Balkan ve Birinci Dünya Savaşında aldığımız yenilgilerin acısını du-
yan Ö. Seyfettin gerçek bir milliyetçidir. Bu yenilgileri, devletin gerilemesini ulusal
bilinçten yoksun oluşumuza bağlar. Kurtuluşu Türklük bilincinin uyanmasında gö-
rür. Onun için de öyküleriyle ulusal bilinci uyandırmak için büyük çaba gösterir.
En çok işlediği konular, tarihten aldığıkahramanlık olaylarıdır. BaşınıVermeyen Şe-
hit, Pembe İncili Kaftan, Forsa, Topuz bu konuyu işlediği en güzel öyküleridir. Top-
lumdaki aksaklıkları da mizahi bir bakış açısıyla eleştirir. Batıl inançları, kadın-er-
kek, çocuk-çevre ilişkilerini, anlamsız korkularıişler. Doğuyu görmek istedikleri gi-
bi algılayan Batılılarıda Gizli Mabet türü öykülerinde alaycıbir anlatımla eleştirir.
Çok genç yaşta ölen yazarın kimi kitapları ölümünden sonra yayımlanmıştır. Öy-
küleri şu kitaplarda toplanmıştır: Eshab-ı Kehfimiz, Harem, Efruz Bey, Yalnız Efe, Yük-
sek Ökçeler, Gizli Mabet, Bahar ve Kelebekler, Beyaz Lâle, Asilzadeler, Bomba, Mahçupluk
İmtihanı, Dalga, İlk Düşen Ak, Nokta, Tarih Ezelî Bir Tekerrürdür.
Halide Edip Adıvar, Millî Edebiyat döneminin ilk öykü yazarlarındandır. Roman-
larından önce yazmaya başladığıöykülerinde dil, Servet-i Fünun'un dil ve anlatımı-
na uygundur. Daha sonraki öykülerinde daha yalın, konuşma diline uyan bir dil
kullanmıştır. Romanlarında olduğu gibi öykülerinde de kadın kahramanlar öne
çıkmıştır. Yazar öykülerini Harap Mabetler ve Dağa Çıkan Kurt adlı iki kitapta topla-
mıştır.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun ilk öykü kitabı Bir Serencam'dır. 1913'te basılan
kitaptaki öykülerde Servet-i Fünun'un anlayışına uygun bir dil ve anlatım görülür.
Ancak yazar, sonraki baskıda öykülerin dilini yalınlaştırmıştır. Yakup Kadri, bu ki-
tabındaki öykülerinde o dönemin gelenek ve göreneklerinden büyük zarar gören
mutsuz insanları anlatmıştır. Kitaba adını veren Bir Serencam öyküsünde tutsaklık
konusunu ele almıştır. Yakup Kadri'nin öteki öykü kitapları Rahmet ve Millî Savaş
Hikayeleri'dir.
Önceki ünitede, Millî edebiyatın 1911'de çıkmaya başlayan Genç Kalemler dergisi-
ne ve bu dergide başlatılan Yeni Lisan hareketine dayandığını; derginin başında da
Ali Canip'le birlikte Ömer Seyfettin'in bulunduğunu görmüştük. Ömer Seyfettin
(1884-1920) bu hareketle dilin yalınlaşmasında önemli bir dönemi başlatmakla kal-
mamış; bu dili edebiyatta kullanarak başarılı örnekler de vermiştir.
Batılıanlamda öykü edebiyatımıza Tanzimat döneminde girmişolsa da dil ve konu
bakımından aksaklıklar vardı. Öykünün diliyle, konusuyla bize ait olması ancak
Millî Edebiyatta, daha çok da Ömer Seyfettin'in çabalarıyla gerçekleşti.
Çağdaşanlamdaki Türk öykücülüğünün ilk önemli kişiliği olan Ömer Seyfettin,
aynı zamanda öykü yazarlığını kendine ilk meslek edinen yazardır.
Türk edebiyatında öykü, ancak Ömer Seyfettin'den sonra yazarlar arasında başlı
başına bir tür olarak ilgi görmüştür. Dolayısıyla Türk öykücülüğünün gelişmesinde
Ömer Seyfettin'in büyük bir etkisi olmuştur.
Yazarın ilk öyküsü 1908'de Tenkid adlı dergide yayımladığı At'tır. Bu öyküdeki
yalın Türkçeyi sonraki eserlerinin tümünde bilinçle ve başarıyla kullandığıgörülür.
Trablusgarp, Balkan ve Birinci Dünya Savaşında aldığımız yenilgilerin acısını du-
yan Ö. Seyfettin gerçek bir milliyetçidir. Bu yenilgileri, devletin gerilemesini ulusal
bilinçten yoksun oluşumuza bağlar. Kurtuluşu Türklük bilincinin uyanmasında gö-
rür. Onun için de öyküleriyle ulusal bilinci uyandırmak için büyük çaba gösterir.
En çok işlediği konular, tarihten aldığıkahramanlık olaylarıdır. BaşınıVermeyen Şe-
hit, Pembe İncili Kaftan, Forsa, Topuz bu konuyu işlediği en güzel öyküleridir. Top-
lumdaki aksaklıkları da mizahi bir bakış açısıyla eleştirir. Batıl inançları, kadın-er-
kek, çocuk-çevre ilişkilerini, anlamsız korkularıişler. Doğuyu görmek istedikleri gi-
bi algılayan Batılılarıda Gizli Mabet türü öykülerinde alaycıbir anlatımla eleştirir.
Çok genç yaşta ölen yazarın kimi kitapları ölümünden sonra yayımlanmıştır. Öy-
küleri şu kitaplarda toplanmıştır: Eshab-ı Kehfimiz, Harem, Efruz Bey, Yalnız Efe, Yük-
sek Ökçeler, Gizli Mabet, Bahar ve Kelebekler, Beyaz Lâle, Asilzadeler, Bomba, Mahçupluk
İmtihanı, Dalga, İlk Düşen Ak, Nokta, Tarih Ezelî Bir Tekerrürdür.