ALEVİ CANLAR FORUMU

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
ALEVİ CANLAR FORUMU

ALEVİ CANLAR FORUMU-TASAVVUF ARAŞTIRMA ,PAYLAŞIM

Mayıs 2024

PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
  12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031  

Takvim Takvim


    Kuran-ı Kerim » 2 / BAKARA - 36

    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Kuran-ı Kerim » 2 / BAKARA - 36 Empty Kuran-ı Kerim » 2 / BAKARA - 36

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Haz. 08 2009, 17:48

    فَأَزَلَّهُمَا
    الشَّيْطَانُ عَنْهَا فَأَخْرَجَهُمَا مِمَّا كَانَا فِيهِ ۖ وَقُلْنَا
    اهْبِطُوا بَعْضُكُمْ لِبَعْضٍ عَدُوٌّ ۖ وَلَكُمْ فِي الْأَرْضِ
    مُسْتَقَرٌّ وَمَتَاعٌ إِلَىٰ حِينٍ


    Fe
    ezellehumâş şeytânu anhâ fe ahrecehumâ mimmâ kânâ fîh(fîhi), ve
    kulnâhbitû ba’dukum li ba’din aduvv(aduvvun), ve lekum fîl ardı
    mustekarrun ve metâun ilâ hîn(hînin).



    1.fe: o zaman, fakat
    2.ezelle-humâ: onları (o ikisini) kaydırdı (ayağını
    3.eş şeytânu: şeytan
    4.an-hâ: ondan, oradan
    5.fe: artık, böylece
    6.ahrece-humâ: onları (ikisini) çıkardı
    7.mimmâ (min mâ): şeyden
    8.kânâ: ikisi oldular
    9.fî-hi: içinde
    10.ve: ve
    11.kulnâ: biz dedik
    12.ihbitû: (ikiniz) inin
    13.ba'du-kum: sizin bazınız
    14.li: ... e, için
    15.ba'din: bazınız
    16.aduvvun: düşman
    17.ve lekum: ve sizin için
    18.: içinde, de
    19.el ardı: arz, yeryüzü
    20.mustekarrun: kararlaştırılmışolan, karar kılma,
    21.ve metâun: ve meta, geçinme, maişetini temin etme,
    22.ilâ: ... e kadar
    23.hînin: belli bir zaman
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Kuran-ı Kerim » 2 / BAKARA - 36 Empty Geri: Kuran-ı Kerim » 2 / BAKARA - 36

    Mesaj tarafından Admin Ptsi Haz. 08 2009, 17:49

    Diyanet İşleri:Derken,
    şeytan ayaklarını oradan kaydırdı. Onları içinde bulundukları konumdan
    çıkardı. Bunun üzerine biz de, “Birbirinize düşman olarak inin. Sizin
    için yeryüzünde belli bir süre barınak ve yararlanma vardır” dedik.
    Abdulbaki Gölpınarlı:Şeytansa
    oradan onların ayaklarını kaydırdı, onları bulundukları makamdan
    çıkarıverdi. Dedik ki: Bâzınız, bâzınıza düşman olarak inin buradan.
    Bir zamana kadar yeryüzünde oturmanız, oradan rızıklanmanız mukadder.
    Adem Uğur:Şeytan onların
    ayaklarını kaydırıp haddi tecavüz ettirdi ve içinde bulundukları
    (cennetten) onları çıkardı. Bunun üzerine: Bir kısmınız diğerine düşman
    olarak ininiz, sizin için yeryüzünde barınak ve belli bir zamana dek
    yaşamak vardır, dedik.
    Ali Bulaç:Fakat Şeytan, oradan
    ikisinin ayağını kaydırdı ve böylece onları içinde bulundukları
    (durum)dan çıkardı. Biz de: "Kiminiz kiminize düşman olarak inin, sizin
    için yeryüzünde belli bir vakte kadar bir yerleşim ve meta vardır"
    dedik.
    Ali Fikri Yavuz:Nihayet onları
    (Âdem ile Havvâ’yı) Şeytan (bir desise ile) Cennetten kaydırdı ve
    içinde bulundukları nimetten onları çıkardı. Biz de: “- Biri-birinize
    düşman olarak buradan (yere) inin. Yeryüzünde sizin için bir vakte
    (ömrünüzün sonuna) kadar yerleşmek ve menfaatlenmek vardır.” demiştik.
    Bekir Sadak:Seytan oradan
    ikisinin de ayagini kaydirtti, onlari bulunduklari yerden cikardi,
    onlara «Biribirinize dusman olarak inin, yeryuzunde bir muddet icin
    yerlesip gecineceksiniz» dedik.
    Celal Yıldırım:(Ne var ki) Şeytan
    onları oradan kaydırdı; ikisini de içinde bulundukları şeyden (sonsuz
    nimetlerden) çıkardı. (Bunun üzerine) Biz de (bundan böyle) kiminiz
    kiminize düşman olarak (oradan yeryüzüne) inin. Sizin için yeryüzünde
    (belli) bir süreye kadar bir karargâh ve yararlanacağınız şey (ler)
    vardır, dedik.
    Diyanet İşleri (eski):Şeytan
    oradan ikisinin de ayağını kaydırttı, onları bulundukları yerden
    çıkardı, onlara 'Birbirinize düşman olarak inin, yeryüzünde bir müddet
    için yerleşip geçineceksiniz' dedik.
    Diyanet Vakfi:Şeytan onların
    ayaklarını kaydırıp haddi tecavüz ettirdi ve içinde bulundukları
    (cennetten) onları çıkardı. Bunun üzerine: Bir kısmınız diğerine düşman
    olarak ininiz, sizin için yeryüzünde barınak ve belli bir zamana dek
    yaşamak vardır, dedik.
    Edip Yüksel:Şeytan, onları oradan
    kaydırıp bulundukları yerden çıkarttı. Nihayet, 'Birbirinize düşman
    olarak aşağı inin. Yeryüzünde belli bir süre kalıp yaşayacaksınız,'
    dedik.
    Elmalılı Hamdi Yazır:Bunun
    üzerine Şeytan onları oradan kaydırdı, ikisini de bulundukları naz-ü
    naimden çıkardı, biz de haydi dedik bâzınız bâzınıza düşman olarak inin
    ve size yerde bir zamana kadar bir karar ve bir nasip alma var
    Elmalılı (sadeleştirilmiş):Bunun
    üzerine şeytan onları oradan kaydırdı, ikisini de bulundukları o bolluk
    içindeki yerden çıkardı. Biz de: «Haydi kiminiz kiminize düşman olarak
    inin ve yerde bir zamana kadar kalıp nasibinizi alacaksınız.» dedik.
    Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2):Bunun
    üzerine şeytan onları(n ayağını) oradan kaydırdı, içinde bulundukları
    (cennet yurdu)ndan çıkardı. Biz de: «Birbirinize düşman olarak inin,
    orada belirli bir vakte kadar sizin için bir karar yeri ve bir nasib
    vardır.» dedik.
    Fizilal-il Kuran:Fakat Şeytan
    onların ayaklarını oradan kaydırarak, kendilerini içinde bulundukları
    nimet yurdundan çıkardı. Biz de dedik ki; «Birbirinize düşman olarak
    oradan aşağı inin. Yeryüzü belirli bir süreye kadar size barınak ve
    geçim yeri olacaktır.»
    Gültekin Onan:Şeytan, onları
    oradan kaydırıp bulundukları yerden çıkarttı. Nihayet, "Birbirinize
    düşman olarak aşağı inin. Yeryüzünde belli bir süre kalıp
    yaşayacaksınız" dedik.
    Hasan Basri Çantay:Bunun üzerine
    Şeytan onları (n ayağını) oradan kaydırıp içinde bulunduklarından (onun
    ni'metlerinden) onları çıkarıvermiş (mahrum edivermiş) di. Biz de:
    «Kiminiz kiminize düşman olarak inin. Yer yüzünde sizin için bir vakta
    (ömrünüzün sonuna) kadar durak ve fâidelenecek şey vardır» demişdik.
    İbni Kesir:Nihayet şeytan onları
    cennetten kaydırdı. Onları bulundukları yerden çıkardı. Biz de: Kiminiz
    kiminize düşman olarak inin. Yeryüzünde sizin için bir zamana kadar
    yerleşim ve faydalanma vardır, dedik.
    Muhammed Esed:Ama Şeytan orada
    ikisini de yoldan çıkardı ve böylece sahip oldukları konumu
    yitirmelerine sebep oldu. Bu yüzden Biz: "İnin, (bundan böyle) kiminiz
    kiminize düşman olarak yaşayın ve yeryüzünü bir müddet için mesken
    edinip orada geçiminizi sağlayın!" dedik.
    Ömer Nasuhi Bilmen:İmdi, Şeytan
    Âdem ile Havva'yı cennetten kaydırdı. Oradaki nîmetlerden çıkarıp
    uzaklaştırdı. Biz de dedik ki: «Bâzınız bâzınıza düşman olmak üzere
    yeryüzüne ininiz, sizin için yer yüzünde bir vakte kadar bir karar ve
    bir nasip vardır.»
    Şaban Piriş:Şeytan oradan
    ikisinin de ayağını kaydırdı, onları bulundukları yerden çıkardı. Biz
    de onlara: -Birbirinize düşman olarak inin, yeryüzünde bir müddet için
    yerleşip geçineceksiniz, dedik.
    Suat Yıldırım:Derken Şeytan
    onların ayaklarını kaydırarak içinde bulundukları nimet yurdundan
    çıkardı. Biz de: "Haydi, dedik, birbirinize düşman olarak yeryüzüne
    inin! Siz orada belirli bir süre ikamet edip yararlanacaksınız."
    Süleyman Ateş:Derken şeytân
    onlar(ın ayağın)ı oradan kaydırdı, içinde bulundukları (ni'met
    yurdu)ndan çıkardı. (Biz de) dedik ki: "Birbirinize düşman olarak inin.
    Sizin, yeryüzünde kalıp bir süre yaşamanız lâzımdır."
    Tefhim-ul Kuran:Fakat Şeytan,
    oradan ikisinin ayağını kaydırdı ve böylece onları içinde bulundukları
    durumdan çıkardı. Biz de: «Kiminiz kiminize düşman olarak inin, sizin
    için yeryüzünde belli bir vakte kadar bir yerleşim ve meta vardır»
    dedik.
    Ümit Şimşek:Derken Şeytan,
    ayaklarını kaydırdı da onları bulundukları yerden çıkardı. Biz de 'İnin
    aşağı,' dedik. 'Artık birbirinize düşman olarak yaşayacaksınız.
    Yeryüzünde sizin için belirli bir vakte kadar bir yerleşim ve bir nasip
    vardır.'
    Yaşar Nuri Öztürk:Bunun üzerine
    şeytan onların ayaklarını kaydırdı da onları içinde bulundukları yerden
    çıkardı. Biz de şöyle buyurduk: "Bir kısmınız bir kısmınıza düşman
    olarak aşağıya inin. Belli bir süreye kadar yeryüzünde sizin için bir
    bekleme yeri, bir nimet / bir yararlanma imkânı olacaktır.

      Forum Saati Salı Mayıs 07 2024, 06:17