ALEVİ CANLAR FORUMU

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
ALEVİ CANLAR FORUMU

ALEVİ CANLAR FORUMU-TASAVVUF ARAŞTIRMA ,PAYLAŞIM

Nisan 2024

PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
1234567
891011121314
15161718192021
22232425262728
2930     

Takvim Takvim


    Kuran-ı Kerim » 2 / BAKARA - 101

    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Kuran-ı Kerim » 2 / BAKARA - 101 Empty Kuran-ı Kerim » 2 / BAKARA - 101

    Mesaj tarafından Admin Salı Haz. 09 2009, 18:08

    وَلَمَّا
    جَاءَهُمْ رَسُولٌ مِنْ عِنْدِ اللَّهِ مُصَدِّقٌ لِمَا مَعَهُمْ نَبَذَ
    فَرِيقٌ مِنَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ كِتَابَ اللَّهِ وَرَاءَ
    ظُهُورِهِمْ كَأَنَّهُمْ لَا يَعْلَمُونَ

    Ve
    lemmâ câehum resûlun min indillâhi musaddikun limâ meahum nebeze
    ferîkun minellezîne ûtûl kitâb(kitâbe), kitâballâhi verâe zuhûrihim ke
    ennehum lâ ya’lemûn(ya’lemûne).
    1.ve lemmâ: ve olduğu zaman
    2.câe-hum: onlara geldi
    3.resûlun: bir resûl
    4.min indillâhi (indi allahi): Allah'ın katından
    5.musaddikun: tasdik eden
    6.limâ: şeyi
    7.mea-hum: onlarla beraber, onların yanında
    8.nebeze: attı
    9.ferîkun: bir fırka, bir zümre, bir kısım
    10.min ellezîne: o kimselerden, onlardan
    11.ûtû: verildiler
    12.el kitâbe: kitap
    13.kitâbe allâhi: Allah'ın
    14.verâe: arka
    15.zuhûri-him: onların arkaları, arkalarına
    16.ke: gibi, sanki
    17.enne-hum: onların olduğu
    18.lâ ya'lemûne: bilmiyorlar
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Kuran-ı Kerim » 2 / BAKARA - 101 Empty Geri: Kuran-ı Kerim » 2 / BAKARA - 101

    Mesaj tarafından Admin Salı Haz. 09 2009, 18:09

    Diyanet İşleri:Onlara,
    Allah katından ellerinde bulunan Kitab’ı (Tevrat’ı) doğrulayıcı bir
    peygamber gelince, kendilerine kitap verilenlerden bir kısmı, sanki
    bilmiyorlarmış gibi Allah’ın Kitab’ını (Tevrat’ı) arkalarına attılar.
    Abdulbaki Gölpınarlı:Allah
    tarafından onlarda bulunan kitabın doğruluğunu bildiren bir peygamber
    geldi mi kitap ehlinin bir kısmı, Allah'ın kitabını artlarına atarlar,
    sanki de bilmezler.
    Adem Uğur:Allah tarafından
    kendilerine, yanlarında bulunanı tasdik edici bir elçi gelince ehl-i
    kitaptan bir gurup, sanki Allah'ın kitabını bilmiyormuş gibi onu
    arkalarına atıp terkettiler.
    Ali Bulaç:Ne zaman onlara Allah
    katından yanlarındakini doğrulayan bir elçi gelse, kitap verilenlerden
    bir takımı, sanki bilmiyorlarmış gibi Allah'ın Kitabını arkalarına
    attılar.
    Ali Fikri Yavuz:Yahûdilere,
    kendileri ile olan Tevrat’ı tasdik edici, Allah tarafından bir
    peygamber geldiği zaman, kendilerine kitab verilenlerden bir topluluk,
    sanki onun Allah kitabı olduğunu bilmiyormuş gibi, Tevrat’ı arkalarına
    attılar ve ondan yüz çevirdiler.
    Bekir Sadak:Ellerinde olani
    dogrulayan bir peygamber Allah katindan onlara gelince Kitab
    verilenlerden bir takimi, bilmiyorlarmis gibi, Allah'in Kitabi'ni
    arakalarina attilar.
    Celal Yıldırım:Onlara Allah
    katından yanlarındaki şeyi (Kitab'ı) tasdîk edici bir peygamber
    gelince, kendilerine kitab verilenlerden bir kısmı, sanki onu
    bilmiyorlarmış gibi. Allah'ın kitabını arkalarına attılar da.
    Diyanet İşleri (eski):Yanlarındakini
    doğrulayan bir Peygamber, Allah katından onlara gelince Kitap
    verilenlerden bir takımı, bilmiyorlarmış gibi, Allah'ın Kitabı'nı
    arkalarına attılar.
    Diyanet Vakfi:Allah tarafından
    kendilerine, yanlarında bulunanı tasdik edici bir elçi gelince ehl-i
    kitaptan bir gurup, sanki Allah'ın kitabını bilmiyormuş gibi onu
    arkalarına atıp terkettiler.
    Edip Yüksel:Yanlarındakini
    doğrulayan bir elçi ALLAH tarafından görevli olarak kendilerine
    gelince, kitap verilenlerin bazısı, ALLAH'ın kitabını sırtlarının
    ardına attı. Bilmezlermiş gibi...
    Elmalılı Hamdi Yazır:hem Allah
    tarafından onlara beraberlerindekini tasdikleyici bir Peygamber
    gelince, eski kitab verilenlerden bir kısmı Allahın kitabını,
    omuzlarının arkasına attılar sanki bilmiyorlarmış gibi de
    Elmalılı (sadeleştirilmiş):Onlara
    Allah tarafından yanlarındaki kitabı doğrulayıcı bir peygamber gelince,
    daha önce kendilerine kitap verilenlerden bir kısmı, sanki gerçeği
    bilmiyorlarmış gibi Allah'ın kitabını arkalarına attılar.
    Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2):Üstelik
    Allah tarafından onlara, yanlarındaki kitabı tasdik edici bir peygamber
    gelince, daha önce kendilerine kitap verilenlerden bir kısmı, Allah'ın
    kitabını sırtlarından geriye attılar, sanki hiçbir şey bilmiyorlarmış
    gibi yaptılar.
    Fizilal-il Kuran:Onlara Allah
    katından önlerindeki kitabı onaylayan bir peygamber gelince,
    kendilerine kitap verilenlerin bir grubu, Allah'ın kitabını hiç
    bilmiyorlarmış gibi onu arkalarına attılar.
    Gültekin Onan:Ne zaman onlara
    Tanrı katından yanlarındakini doğrulayan bir elçi gelse, kitap
    verilenlerin bir bölümü (feriykun), sanki bilmiyorlarmış gibi Tanrı'nın
    kitabını arkalarına (keennehüm) attılar.
    Hasan Basri Çantay:Onlara ne
    zaman Allah katından nezdlerindeki (Kitabı) tasdik edici (ve
    doğrultucu) bir peygamber geldiyse kendilerine Kitab verilen (o kimse)
    lerden bir güruh sanki onlar (hakıykati) bilmiyorlarmış gibi Allahın
    Kitabını sırtlarının arkasına atmış (ondan yüz çevirmişidir.
    İbni Kesir:Onlara, ne zaman Allah
    tarafından yanlarındaki kitabı tasdik edici bir peygamber geldiyse,
    kendilerine kitab verilenlerden bir güruh, sanki bilmiyormuş gibi,
    Allah'ın kitabını arkalarına atıverdi.
    Muhammed Esed:Ve(şimdi bile), ne
    zaman Allah'tan onlara halen sahip oldukları hakikati tasdik eden bir
    elçi gelse, kendilerini önceki çağlarda vahyedilen kelama bağlı
    sayanlardan bazısı, (O'nun dediklerinin) farkında değillermiş gibi
    ilahi kelama sırtlarını dönerler.
    Ömer Nasuhi Bilmen:Ve onlara
    Allah Teâlâ tarafından yanlarındaki kitabı musaddık olan bir resûl
    gelince o kendilerine kitap verilmiş olanlardan bir gürûh sanki
    bilmiyorlarmış gibi Allah'ın kitabını arkalarına atıverdiler.
    Şaban Piriş:Onlara ne zaman
    yanlarında olanı tasdik eden bir elçi gelse kendilerine kitap
    verilenlerden bir grup sanki Allah’ın kitabını bilmiyorlarmış gibi
    arkalarına atarlar.
    Suat Yıldırım:Onlara, Allah
    katından, ellerinde ki Tevrat’ı tasdik eden bir Peygamber gelince, O
    Ehl-i kitaptan bir kısmı, güya gerçeği hiç bilmiyorlarmış gibi,
    Allah’ın kitabını arkalarına atarak ondan yüz çevirdiler de
    Süleyman Ateş:Allâh tarafından
    kendilerine, yanlarında bulunanı doğrulayıcı bir elçi gelince, Kitap
    verilmiş olanlardan bir grup, Allâh'ın Kitabını sanki bilmiyorlarmış
    gibi, sırtlarının arkasına attılar.
    Tefhim-ul Kuran:Ne zaman onlara
    Allah katından yanlarındakini doğrulayan bir peygamber gelse,
    kendilerine kitap verilenlerden bir takımı, sanki kendileri hiç
    bilmiyorlarmış gibi Allah'ın Kitabını arkalarına attılar...
    Ümit Şimşek:Onlara ne zaman Allah
    katından, ellerindekini doğrulayan bir peygamber geldiyse, kendilerine
    kitap verilenlerden bir topluluk, Allah'ın kitabını, sanki hiç
    bilmiyormuş gibi arkasına atıverdi.
    Yaşar Nuri Öztürk:Allah katından
    kendilerine, ellerinde bulunanı tasdikleyici bir resul geldiğinde,
    kitap verilenlerden bir fırka, Allah'ın Kitabı'nı hiç bilmiyorlarmış
    gibi kaldırıp arkalarına attılar.

      Forum Saati Cuma Nis. 26 2024, 19:51