ALEVİ CANLAR FORUMU

Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
ALEVİ CANLAR FORUMU

ALEVİ CANLAR FORUMU-TASAVVUF ARAŞTIRMA ,PAYLAŞIM

Mayıs 2024

PtsiSalıÇarş.Perş.CumaC.tesiPaz
  12345
6789101112
13141516171819
20212223242526
2728293031  

Takvim Takvim


    Kuran-ı Kerim » 2 / BAKARA - 145

    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Kuran-ı Kerim » 2 / BAKARA - 145 Empty Kuran-ı Kerim » 2 / BAKARA - 145

    Mesaj tarafından Admin Paz Haz. 14 2009, 18:30

    وَلَئِنْ
    أَتَيْتَ الَّذِينَ أُوتُوا الْكِتَابَ بِكُلِّ آيَةٍ مَا تَبِعُوا
    قِبْلَتَكَ ۚ وَمَا أَنْتَ بِتَابِعٍ قِبْلَتَهُمْ ۚ وَمَا بَعْضُهُمْ
    بِتَابِعٍ قِبْلَةَ بَعْضٍ ۚ وَلَئِنِ اتَّبَعْتَ أَهْوَاءَهُمْ مِنْ
    بَعْدِ مَا جَاءَكَ مِنَ الْعِلْمِ ۙ إِنَّكَ إِذًا لَمِنَ الظَّالِمِينَ

    Ve
    le in eteytellezîne ûtûl kitâbe bi kulli âyetin mâ tebiû
    kıbletek(kıbleteke) ve mâ ente bi tâbîın kıbletehum, ve mâ ba’duhum bi
    tâbîın kıblete ba’d(ba’dın), ve le initteba’te ehvâehum min ba’di mâ
    câeke minel ilmi inneke izen le minez zâlimîn(zâlimîne).
    1.ve le in: ve eğer gerçekten olursa, olsa
    2.eteyte: getirsen
    3.ellezîne: o kimselere, onlara
    4.ûtû: verilenlere
    5.el kitâbe: kitap
    6.bi kulli: hepsini
    7.âyetin: âyet
    8.mâ tebiû: tâbî olmazlar
    9.kıblete-ke: senin kıblen
    10.ve mâ ente: ve sen değilsin
    11.bi tâbîın: tâbî olan
    12.kıblete-hum: onların kıblesi
    13.ve mâ: ve değil
    14.ba'du-hum: onların bir kısmı
    15.bi tâbîın: tâbî olan
    16.kıblete: kıble
    17.ba'dın: bazıları, bir kısmı
    18.ve le in: ve eğer gerçekten olursa, olsa
    19.itteba'te: sen tâbî oldun
    20.ehvâe-hum: onların hevaları, nefslerinin arzuları, istekleri
    21.min ba'di: sonradan, den sonra
    22.mâ câe-ke: sana gelen şey
    23.min el ilmi: ilimden, bilgiden
    24.inne-ke: muhakkak ki sen, hiç şüphesiz sen
    25.izen: o zaman, o taktirde
    26.le min ez zâlimîne: elbette zalimlerden
    Admin
    Admin


    Mesaj Sayısı : 4744
    Kayıt tarihi : 23/02/09
    Yaş : 64
    Nerden : istanbul

    Alevi-Veysel Forumundaki Üyelerin Karekterleri
    üye karekteri: 1 kıdemli

    Kuran-ı Kerim » 2 / BAKARA - 145 Empty Geri: Kuran-ı Kerim » 2 / BAKARA - 145

    Mesaj tarafından Admin Paz Haz. 14 2009, 18:31

    Diyanet İşleri:Andolsun,
    sen kendilerine kitap verilenlere her türlü mucizeyi getirsen de, onlar
    yine senin kıblene uymazlar. Sen de onların kıblesine uyacak değilsin.
    Onlar birbirlerinin kıblesine de uymazlar. Andolsun, eğer sana gelen
    bunca ilimden sonra onların arzu ve keyiflerine uyacak olursan, o
    takdirde sen de mutlaka zalimlerden olursun.
    Abdulbaki Gölpınarlı:Andolsun ki
    sen, kendilerine kitap indirilmiş olanlara bütün delilleri getirsen
    gene de senin kıblene uymazlar. Sen de onların kıblesine uymazsın.
    Zâten onların bir kısmı da bir kısmının kıblesine uymaz. Bunu iyice
    bildikten sonra artık tutar, onların dileklerine uyarsan şüphe yok ki
    zâlimlerden olursun.
    Adem Uğur:Yemin olsun ki
    (habibim! ) sen ehl-i kitaba her türlü âyeti (mucizeyi) getirsen yine
    de onlar senin kıblene dönmezler. Sen de onların kıblesine dönecek
    değilsin. Onlar da birbirlerinin kıblesine dönmezler. Sana gelen
    ilimden sonra eğer onların arzularına uyacak olursan, işte o zaman sen
    hakkı çiğneyenlerden olursun.
    Ali Bulaç:Andolsun, kendilerine
    kitap verilenlere her ayeti (delili) getirsen, yine onlar senin kıblene
    uymaz; sen de onların kıblelerine uyacak değilsin. Onlardan bir kısmı,
    bir kısmının kıblesine (bile) uymaz. Andolsun, eğer sana gelen bunca
    ilimden sonra onların heva (istek ve tutku)larına uyacak olursan, o
    zaman gerçekten zalimlerden olursun.
    Ali Fikri Yavuz:Celâlim hakkı
    için, eğer sen o Yahûdi ve Hristiyanlara her türlü mûcize ve hücceti
    getirsen, yine kıblene tâbi olmazlar; ve sen de onların kıblesine tâbi
    olmazsın, onların bâzısı diğer bâzının kıblesine tâbi olmaz. Celâlim
    hakkı için, sana gelen bunca ilim arkasından bilfarz onların arzularına
    uyarsan, bu takdirde muhakkak zâlimlerden olursun. (Bu hitab zâhiren
    Hazreti Peygambere ise de gerçekte ümmetine aittir.)
    Bekir Sadak:Sen, Kitab
    verilenlere her turlu delili getirsen, yine de kiblene uymazlar; sen de
    onlarin kiblesine uyacak degilsin. Onlar birbirlerinin kiblesine de
    uymazlar. And olsun ki, eger sana gelen ilimden sonra onlarin
    heveslerine uyarsan, suphesiz o zaman zulmedenlerden olursun.
    Celal Yıldırım:And olsun ki,
    kendilerine kitap verilenlere her türlü âyet (delil, belge, kanıt)ı
    getirsen yine de Senin kıblene uymazlar. (Elbetteki) Sen de onların
    kıblesine uyacak değilsin. Onların kimi kiminin (Yahudiler,
    Hıristiyanların, Hıristiyanlar da Yahudilerin) kıblesine zaten uyacak
    değillerdir. And olsun ki. Sana gelen bunca ilimden sonra kalkar da
    (farzedelim) onların arzu ve heveslerine uyacak olursan, şüphesiz ki o
    zaman Sen de zâlimlerden olursun.
    Diyanet İşleri (eski):Sen, Kitap
    verilenlere her türlü delili getirsen, yine de kıblene uymazlar; sen de
    onların kıblesine uyacak değilsin. Onlar birbirlerinin kıblesine de
    uymazlar. And olsun ki, eğer sana gelen ilimden sonra onların
    heveslerine uyarsan, şüphesiz o zaman zulmedenlerden olursun.
    Diyanet Vakfi:Yemin olsun ki
    (habibim!) sen ehl-i kitaba her türlü âyeti (mucizeyi) getirsen yine de
    onlar senin kıblene dönmezler. Sen de onların kıblesine dönecek
    değilsin. Onlar da birbirlerinin kıblesine dönmezler. Sana gelen
    ilimden sonra eğer onların arzularına uyacak olursan, işte o zaman sen
    hakkı çiğneyenlerden olursun.
    Edip Yüksel:Kitap verilenlere her
    türlü ayeti (mucizeyi) getirsen de onlar yine senin kıblene yönelmez.
    Sen de onların kıblesine uyacak değilsin. Onlar birbirlerinin kıblesine
    de uymaz. Sana gelen bu bilgiden sonra, onların keyfine uyarsan
    zalimlerden olursun.
    Elmalılı Hamdi Yazır:celâlim
    hakkı için sen o kitab verilmiş olanlara her bürhanı da getirsen yine
    senin Kıblene tabi olmazlar, sen de onların Kıblesine tabi olmazsın,
    bir kısmı diğer kısmın Kıblesine tabi değil ki.. celâlim hakkı için
    sana gelen bunca ilmin arkasından sen tutar da onların hevalarına
    uyacak olursan o takdirde sen de mutlak zulmedenlerdensindir
    Elmalılı (sadeleştirilmiş):Andolsun
    ki, sen, o kitap verilmiş olanlara her türlü delili de getirsen yine
    senin kıblene uymazlar; sen de onların kıblesine uymazsın. Bir kısmı
    diğer bir kısmının kıblesine de uymuyor. Andolsun ki sana gelen bunca
    ilmin arkasından tutup onların arzularına uyacak olursan, o takdirde
    sen de mutlaka haksızlık yapanlardan olursun.
    Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2):Celâlim
    için, sen o kitap verilmiş olanlara, bütün delilleri de getirsen, yine
    de senin kıblene tabi olmazlar, sen de onların kıblesine tabi olmazsın.
    Zaten onlar da birbirlerinin kıblesine tabi değiller. Celâlim hakkı
    için, sana gelen bunca ilmin arkasından sen tutar da onların arzu ve
    heveslerine uyacak olursan, o zaman hiç şüphesiz, sen de zâlimlerden
    olursun.
    Fizilal-il Kuran:Kendilerine
    kitap verilenlere sen her türlü ayeti (delili) göstersen bile onlar
    yine senin kıblene uymazlar. Sen de onların kıblesine uyacak değilsin.
    Onlar birbirlerinin kıblelerine de uymazlar. Sana gelen bilgiden sonra
    eğer onların keyiflerine, arzularına uyacak olursan, o zaman,
    kesinlikle zalimlerden olursun.
    Gültekin Onan:Andolsun
    kendilerine kitap verilenlere her türlü ayeti getirsen de onlar yine
    senin kıblene yönelmez / uymaz. Sen de onların kıblelerine uyacak
    değilsin. Onlardan bir kısmı bir kısmının kıblesine uymaz. Sana gelen
    bunca ilimden sonra onların hevalarına uyarsan, o zaman sen elbette /
    gerçekten zalimlerden olursun.
    Hasan Basri Çantay:Andolsun ki
    (Habîbim) sen, kendilerine Kıble verilenlere (kıble mes'elesine dâir)
    her âyeti (burhanı, mu'cizeyi) getirmiş olsan onlar (inadiarmdan) yine
    senin kıblene uymazlar. Sen de onların kıblesine tâbi' olucu değilsin.
    (Hattâ) onların kimi kiminin (Yahudiler Hıristiyanların, Hıristiyanlar
    Yahudilerin) kıblesine uyucu değildir. Andolsun (Habîbim) sana gelen
    bunca ilim (ve vahy) den sonra (bilfarz) onların hevâ (ve heves) terine
    uyacak olursan, o takdirde şübhesiz ve muhakkak (kendilerine) yazık
    etmişlerden (sayılır) sın.
    İbni Kesir:Andolsun ki; sen,
    kendilerine kitab verilmiş olanlara her ayeti getirsen, onlar yine
    senin kıblene uymazlar. Sen de onların kıblesine uyacak değilsin.
    Onların kimi de, kiminin kıblesine uyacak değildirler. Andolsun ki;
    sana gelen bunca ilimden sonra şayet sen onların heveslerine uyacak
    olursan, o takdirde şüphesiz zalimlerden olursun.
    Muhammed Esed:Ama daha önce
    kendilerine vahiy tevdi edilmiş olanların önüne bütün delilleri koymuş
    olsaydın bile senin kıblene yönelmezlerdi; ne sen onların kıblelerine
    yönelirsin, ne de onlar birbirlerinin kıblelerine yönelirler. Ve eğer
    sana ilim geldikten sonra onların asılsız görüşlerine uysaydın muhakkak
    ki zalimlerden olurdun.
    Ömer Nasuhi Bilmen:Andolsun ki
    sen kendilerine vaktiyle kitap verilmiş olanlara her ne bürhan
    getirsen, yine senin kıblene tâbi olmuş olmayacaklardır. Sen de onların
    kıblesine tâbi olmazsın. Onların bazıları da bazılarının kıblesine tâbi
    değildir. Ve kasem olsun ki sana gelen ilimden sonra onların hevâlarına
    tâbi olacak olsan şüphe yok sen de o zaman zalimlerden olmuş olursun.
    Şaban Piriş:Sen, kitap
    verilenlere her belgeyi getirsen, yine de senin kıblene tabi olmazlar;
    sen de onların kıblesine tabi olacak değilsin. Zaten onlar,
    birbirlerinin kıblesine de tabi olmazlar. Sana gelen bunca ilimden
    sonra onların arzularına uyarsan o zaman sen de zalimlerden olursun.
    Suat Yıldırım:Kendilerine kitap
    verilmiş olanlara her türlü delili de getirsen onlar senin kıblene
    yönelmezler. Sen de onların kıblesine dönecek değilsin. Zaten onların
    da bazısı bazısının kıblesine yönelmez ki!... Faraza, sana gelen bunca
    ilimden sonra onların keyiflerine uyacak olursan, Bilmiş ol ki, o
    takdirde sen de zalimlerden olursun!
    Süleyman Ateş:Sen Kitap
    verilenlere her türlü âyeti getirsen yine onlar senin kıblene uymazlar;
    sen de onların kıblesine uyacak değilsin. Onlar birbirlerinin kıblesine
    de uymazlar. Sana gelen ilimden sonra onların keyiflerine uyarsan, o
    takdirde sen, mutlaka zâlimlerden olursun.
    Tefhim-ul Kuran:Andolsun,
    kendilerine kitap verilenlere her ayeti (delili) getirsen, yine de
    onlar senin kıblene uymaz; sen de onların kıblelerine uyacak değilsin.
    (Hatta) Onlardan bir kısmı, bir kısmının kıblesine de uymaz. Andolsun,
    eğer sana gelen bunca ilimden sonra onların heva (istek ve tutku)
    larına uyacak olursan, kuşkusuz, o zaman zalimlerden olursun.
    Ümit Şimşek:Kendilerine kitap
    verilenlere her türlü delili getirsen, onlar yine senin kıblene
    uymazlar. Sen de onların kıblesine uyacak değilsin. Aslında onlar
    birbirinin kıblesine de uymazlar. Sana gelen ilimden sonra sen onların
    heveslerine uyacak olursan, işte o zaman zalimlerden olursun.
    Yaşar Nuri Öztürk:Ehlikitap'a sen
    her türlü mucizeyi getirsen de onlar senin kıblene uymazlar; sen de
    onların kıblesine uymayacaksın. Onlar birbirlerinin kıblesine de
    uymazlar. Eğer sen, ilimden nasibin sana geldikten sonra onların boş ve
    iğreti arzularına uyarsan, işte o zaman kesinlikle zalimlerden olursun.

      Forum Saati Perş. Mayıs 02 2024, 11:06